14. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2535 Karar No: 2019/11691 Karar Tarihi: 15.10.2019
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/2535 Esas 2019/11691 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2016/200 Esas, 2018/316 Karar sayılı hükümlerle verilen ceza kararına istinaf başvurusu yapılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirme sonucu, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz sebeplerinin yerinde olmadığından esastan reddedilmesine ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün de mağdurdan alınan ifadelerin çelişkiler içermesi sebebiyle esastan reddedilmesine karar verilmiştir. Sanığın atılı suçtan beraat etmesine ve tahliyesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddelerine göre, CMK'nın 288 ve 294. maddeleri düzenlemeleri değerlendirilirken, 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de göz önünde bulundurulmuştur. Hüküm, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddedilmiştir.
14. Ceza Dairesi 2019/2535 E. , 2019/11691 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 02.10.2018 gün ve 2016/200 Esas, 2018/316 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden esastan reddine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden ise karardaki mahkumiyete dair bölümün çıkartılıp yerine sanığın müsnet suçtan beraatine yazılması suretiyle düzeltilerek esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Mağdurun soruşturma evresinde olayı anlatmasına rağmen kovuşturma evresinde hadiseyi hatırlamadığını beyan etmesi, son eylemin üzerinden bir yıl geçtikten sonra şikayette bulunarak ilk ifadesinde üç yıldır bu eylemlerin devam ettiğini belirtmesine karşılık bu hususta ailesine ya da kolluğa başvuruda bulunmaması, 30.04.2016 tarihli sağlık raporunda mağdurun anal yolla ilişkiye girdiğine dair bulgu olmadığının tespit edilmesi, mağdurun fiziksel olarak sanıktan daha yapılı olduğunun anlaşılması nedeniyle eylemin zorla gerçekleştirilebileceği hususunda şüphe oluşması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin deliller ile dosya içeriğinin çelişmesi karşısında, mahkumiyet hükmünün yerinde olmadığı anlaşıldığından, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 20.11.2018 gün ve 2018/3254 Esas, 2018/1887 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanığın atılı suçtan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunamadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 15.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.