7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/12636 Karar No: 2021/4200 Karar Tarihi: 17.03.2021
4733 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/12636 Esas 2021/4200 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın 4733 sayılı Kanuna muhalefet ettiği gerekçesiyle yargılandığını, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini ancak daha sonra sanığın yeni bir kaçakçılık suçu işlediğinin tespit edilmesiyle, önceki hükmün açıklanmasına karar verildiğini belirtti. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın TAPDK'a tebliğ edilmediği için henüz kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresi başlamadığından, kesinleşmemiş karara dayanarak hüküm tesis edilmesinin yasaya aykırı olduğu sonucuna vardı. Bununla birlikte, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği dikkate alındığında, sanığın eylemi 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturdu ve bu suçtan doğrudan zarar gören TAPDK oldu. Bu nedenle, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebi reddedildi. Son olarak, kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 4733 sayılı Kanun, 5320 sayılı Kanun, 1412 sayılı CMUK, 5237 sayılı TCK, 5607 sayılı Yasa ve 5271 sayılı CMK.
7. Ceza Dairesi 2018/12636 E. , 2021/4200 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1-Müşteki Gümrük idaresi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Sanık müdafiinin temyizine göre yapılan incelemede ise; Sanık hakkında 4733 sayılı Yasaya muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 27.04.2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın TAPDK"a tebliğ edilmeden 04.05.2011 tarihinde kesinleştirildiği, akabinde sanığın 23.09.2011 tarihinde işlediği yeni bir kaçakçılık suçu nedeniyle sanık hakkında verilen önceki hükmün açıklanmasına karar verilerek temyize konu hükmün kurulduğu, Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan doğrudan zarar görenin ise TAPDK olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 27.042011 tarihli hükme yönelik TAPDK"nun itiraz hakkının bulunduğu, ancak söz konusu karar anılan kuruma tebliğ edilmediği için henüz kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresi başlamadığından kesinleşmemiş karara dayanarak sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi yasaya aykırı ise de, Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendine göre suç için asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 27.04.2011 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE, davaya konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE, 17/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.