11. Hukuk Dairesi 2019/3523 E. , 2019/5726 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmesi üzerine, dava dosyası ve içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve diğer tüm dosya kapsamı delil ve belgeler incelendi. Gereği müzakere edilip düşünüldü.
Davacı vekili, davacının alt taşıma hizmeti satın aldığı davalının 2013 yılı Nisan ayında üstlendiği konteynır taşıma işini tam olarak yerine getirmemesinden dolayı davacının ödemek zorunda kaldığı 800,00 USD gümrük cezasının davalıya yansıtıldığını gösteren fatura tanzim edilip gönderildiğini, tanzim edilen bu yansıtma fatura bedelinin ödenmemesi üzerine fatura bedelinin tahsili için İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün 2014/18572 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından ödendiği belirtilen gümrük cezası fatura ile davalıya yansıtılmışsa da Nisan ayında davalı tarafından davacıya taşıma hizmeti verilmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Dava, yansıtma fatura bedelinin tahsili için başlatılan takibe karşı vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde davacının faturaya bağladığı alacağının doğumuna dayanak hiçbir belge sunmadığı, bildirilen yere yazılan müzekkereye ise bilgilerin eksik olması nedeniyle bilacevap verildiği, bu itibarla davacı delil sunmadığı gibi yemin deliline de açıkça dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dava değeri olan 3.456,19 TL üzerinden 414,74 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar kesin olmakla birlikte, Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Asliye 14. Ticaret Mahkemesince miktar yönünden kesin olarak davanın reddine dair verilen kararda alacak miktarının 3.456,19 TL tespit edilmesine rağmen, davalı yararına maktu avukatlık ücretinin altında ücrete hükmedilmesinin usule, yasaya ve AAÜT’ne aykırı olduğunu ileri sürerek kararın 6100 sayılı Yasa/nın 363/1"nci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını talep etmiştir.
Karar tarihi itibariyle uygulanması gereken 30.12.2017 tarih ve 30286 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Tarifenin üçüncü kısmına göre ücret” başlığı altındaki 13"ncü maddesidir. Bu hükme göre, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyorsa avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında gösterilen maktu ücretlerden az olmamak koşuluyla 7"nci maddenin 2"nci fıkrası, 9"ncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10"ncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla tarifenin 3"ncü kısmına göre belirlenir. Bu hüküm gereği, somut olayda reddedilen dava değeri 3.456,19 TL olduğuna göre, karar tarihi itibariyle, bu miktarı aşmayan miktar olan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken, bu miktarın altında olan 414,74 TL ücreti vekalete hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu itibarla İstanbul Asliye 14. Ticaret Mahkemesinin 05.06.2018 gün ve E. 2016/583, K. 2018/676 sayılı kararına yönelik kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile anılan Mahkeme Kararının kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 6100 sayılı HMK"nın 363. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, gereğinin yapılması için karar örneği ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.