10. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/6751 Karar No: 2020/5021 Karar Tarihi: 28.09.2020
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6751 Esas 2020/5021 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, iş kazası sonucu sürekli iş göremez hale geldiğinde, 100 TL maddi tazminat talebinde bulundu. Mahkeme, bakiye maddi zararı 24.539,79 TL olarak hesapladı ve taleple bağlı kalarak 100 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilmesine karar verdi. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davalının yaptığı ödemelerin maaş yerine ifa amaçlı olduğunu belirterek, ödenen 28.000 TL'nin kıdem ve ihbar tazminatı olmadığı sonucuna vardı. Mahkeme, davacının bakiye maddi tazminat alacağı bulunmadığına hükmetti ve davanın reddine karar verdi. Karar temyiz edildi, ancak kesinlik sınırının altında kaldığı için temyiz kabul edilmedi ve ilk derece mahkemesine geri gönderildi. Kanun maddeleri: HMK 353/1-b-2, 6100 sayılı HMK. 362/1-a.
10. Hukuk Dairesi 2020/6751 E. , 2020/5021 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 3. İş Mahkemesi
K A R A R Davacı vekiline ait temyiz dilekçesinin incelenmesinde, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, 2020 karar yılı itibariyle 72.070,00TL’dir. İş kazası nedeniyle sürekli iş göremez kalan davacı adına 100,00TL maddi tazminat talep edilmiştir. Mahkemece, dosyada alınan hesap bilirkişi raporundaki 24.539,79TL bakiye maddi zarar hesabının doğru olduğu açıklanarak ve taleple bağlı kalınarak 100,00TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince 29/01/2020 tarihli kararda, davalı işveren tarafından "maaş" açıklamasıyla yapılan ödemelerin ifa amaçlı olduğuna dair eşdeğer bir delil sunulmadığından mahsup konusu yapılmamasının yerinde olduğu, ancak davaya konu iş kazasının 31/01/2015 tarihinde meydana gelmesi, davalı işveren tarafından 15/04/2016 tarihinde "..tazminata mahsuben" açıklamasıyla banka kanalıyla yapılan 28.000,00TL ödemenin, davacının çalışma süresi ve ücreti gözetildiğinde kıdem ve ihbar tazminatlarına yönelik olmasının mümkün görülmediği açıklaması ve yine davacı vekilinin 25/07/2018 tarihli açıklama dilekçesinde davacının malulen emekli olması için eksik prim günlerinin yatırılması için bu paranın davacıya ödendiğini beyan ve kabulü ile davacının Kurum dosyasından kendisine 01/02/2015 başlangıç tarihli sürekli iş göremezlik geliri, ayrıca 01/06/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanması hususlarının birlikte değerlendirilmesi ile 28.000,00TL"lik ödemenin ifa amaçlı yapıldığı sonucuna varılmış, ödemenin yapıldığı tarihe kadar işleyecek faiz miktarı gözetildiğinde dahi davacının bakiye maddi tazminat alacağı bulunmadığı gerekçesiyle, davalı istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının Ortadan Kaldırılmasına, Davanın Reddine hükmedilmiştir. Karar ilamının, davacı vekilleri tarafından temyize getirildiği dikkate alındığında, hükmedilen maddi tazminat miktarlarının, davacı yönünden temyiz sınırının altında kaldığı açıktır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, temyiz talebinde bulunan davacı yönünden temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE, dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.