12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10019 Karar No: 2020/4239 Karar Tarihi: 07.09.2020
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10019 Esas 2020/4239 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralamadan 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldı ve hükmün açıklanması geri bırakıldı, 5 yıllık denetim süresine tabi tutuldu. Ancak denetim süresi içinde başka bir suç işlediği ortaya çıktı ve mahkum oldu. Temyiz incelemesi sonucunda, sanığın asli kusuru nedeniyle iki kişinin yaralanmasına sebep olduğu belirlendi ve hükmün alt sınırdan verilmesi adaletsiz olarak değerlendirildi. Temyiz itirazları reddedilirken, hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğine karar verildi ve hüküm fıkrasındaki hak yoksunluğuna ilişkin kısımların hükümden çıkarılması suretiyle hüküm düzeltildi ve onandı. Kanun maddeleri ise şöyle belirtiliyor: TCK'nın 89/4, 53/1. maddeleri ve 61/1, 22/4, 3/1 maddeleri; CMK'nın 231/5, 231/11, 322 maddeleri.
12. Ceza Dairesi 2019/10019 E. , 2020/4239 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : CMK’nın 231/11.maddesi gereği hükmün açıklanması ile TCK’nın 89/4, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 89/4. maddesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2012 tarihli ve 2009/934 esas, 2012/2266 karar sayılı kararının 25.01.2013 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 29.06.2015 tarihinde TCK’nın 106/1-2. cümledeki basit tehdit suçunu işlediği ve Küçükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 16.12.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi. Sanığın idaresindeki otomobil ile iki yönlü yolda seyir halinde iken, olay yeri kavşağa geldiğinde trafik kanunun sola dönüş kurallarına riayet etmeyerek, sola dönüş yaptığı sırada, karşı yönden gelen katılan idaresindeki motosiklet ile çarpıştığı, olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, bir kişinin kemik kırığı 4. derece, bir kişinin ise basit şekilde yaralanmasına asli kusurlu olarak neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Taksirli suçtan mahkum olan sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasındaki hak yoksunluğuna ilişkin kısımların hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.