Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tebligat Kanunu’nun 20. ve 6099 sayılı Kanunla değişik 21/1. ve özellikle bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen koşul geçerlilik koşuludur. Olayda davalı-karşı davacının temyiz dilekçesinin davacı-karşı davalı vekiline tebliğine ilişkin mazbatada beyanda bulunan komşunun isim ve imzası olmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair de bir açıklama yoktur. Bu haliyle davalı-karşı davacının temyiz temyiz dilekçesinin tebliği geçersizdir. Buna göre davacı-karşı davalı vekiline davalı-karşı davacının temyiz dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliği sağlanıp, katılma yolu ile temyiz süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 15.01.2019 (Salı)