Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1983 Esas 2019/10227 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1983
Karar No: 2019/10227
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1983 Esas 2019/10227 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın açıklanması geri bırakılan hükmüne usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğ edilmediği için savunma hakkının kısıtlandığı, hükümlü olduğu ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı bir suçtan yeni bir suç işlediği gerekçesiyle verilen hükümde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verildiği, sanık hakkında verilen cezanın şahsileştirilmesi gerektiği yönünde karar verdi. Ayrıca, sanık hakkında kanuni yaptırımların uygulanıp uygulanmadığı ve bu yaptırımların Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na uygun olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Bu nedenlerle mahkeme, hükümdeki eksiklikler ve yanlış kararlar nedeniyle tüm itirazların kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verdi. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5 ve 231/11, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1, Anayasa'nın 141/3, 34. ve 223-230. maddelerinin ihlal edildiği belirtildi.
3. Ceza Dairesi         2019/1983 E.  ,  2019/10227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, CMK"nin 231/11. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği takdirde, yokluğunda karar verileceği meşruhatını içeren davetiye ile sanığın duruşmaya çağrılması gerektiği, ancak dosyanın incelenmesinde sanık adına çıkartılan tebligatta bu meşruhata yer verilmediği anlaşılmakla, usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmeden hükmün açıklanması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
    2) Sanık hakkında, Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2010 tarih ve 2010/487 Esas, 2010/712 Karar sayılı ilamla hükümlülüğüne, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, hükmün kesinleşmesinden sonra kasıtlı yeni bir suç işlemesi nedeniyle mahkemesine yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuş ise de, temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilmek suretiyle Anayasa"nın 141/3 ve CMK"nin 34. ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
    3) Sanık hakkında kasıtlı suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesindeki hak yoksunlukları uygulanmamış ise de; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edildiği de nazara alınarak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 13.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.