11. Hukuk Dairesi 2018/4208 E. , 2019/5722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/09/2017 tarih ve 2016/97 E- 2017/303 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 31/05/2018 tarih ve 2017/1745 E- 2018/642 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2013/25358 başvuru sayılı "ZERO" ibareli marka başvurusuna karşı "zer" ve "zer şekil" ibareli markalarına dayanan itirazlarının reddine dair TPMK YİDK kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira, her iki markada da esaslı unsurun "ZER" kök ibaresi olduğunu, tüketicilerin dikkatinin markanın başlangıç bölümüne yoğunlaştığını, taraf markalarının görsel ve sesçil açıdan ciddi benzerlik olduğu ileri sürerek 25.02.2016 tarih ve 2016-M-2106 sayılı YİDK kararının iptali ile tescil edilmesi halinde 2013/25358 başvuru sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu markanın kapsadığı ürünlerin, davacının önceki tarihli itiraza mesnet gösterdiği marka tescillerinin kapsamında kalan ürünler ile aynı veya aynı tür ürün niteliğinde olduğu, ancak, tarafların marka örneklerinin asli, baskın ve ayırt edici unsurları gözönüne alındığında, hitap ettiği ortalama özen ve dikkate haiz alıcı kitlesi nezdinde yaratacağı bütünsel genel izlenim yönünden davaya konu 2013/25358 sayılı ZERO markasının davacı tarafın itirazına mesnet gösterdiği "ZER" ve "ZER şekil" ibareli markaları ile karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer olmadığı ve 556 sayılı KHK md. 8/1-b çerçevesinde karar iptal ve hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.