8. Hukuk Dairesi 2015/12438 E. , 2017/17386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Şikayet eden borçlu vekili; takipte 992.901,16 TL alacak talebinde bulunulduğunu, bu miktar içinde talep edilen faizin fahiş olduğunu, takibe dayanak ilamda davalı lehine hükmedilen alacaklar bakımından 4857 sayılı Yasa"nın 34. maddesi doğrultusunda “en yüksek banka mevduat faizi” ibaresi yer aldığından ilam ile hükmedilen alacağa uygulanacak en yüksek banka mevduat faizinin belirlenmesi gerektiğini belirterek icra emri ve takip talebinin iptalini bunun mümkün olmaması halinde banka mevduat faiz oranlarının çok üzerinde faiz oranı uygulanması sonucu ortaya çıkan fazla faizin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda borçluya gönderilen 04.12.2014 tarihli muhtıradaki 154.747,37TL"nin iptali ile takibin 838.153,79TL üzerinden devamına karar verilmesi üzerine; hüküm alacaklı vekili tarafından diğer temyiz sebepleriyle birlikte, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki aynı dönemleri içerir başka dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında ... oranlarının daha yüksek olduğu, ... bankasının aynı dönemler için farklı mahkemelere farklı mevduat faizi oranı bildirildiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-HGK"nun 20.09.2006 tarih, 2012/594-534 Esas ve Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; bu durumda kıdem tazminatı için Mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden şikayete konu muhtıraya tarihi olan 04.12.2014"e kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır.
Somut olayda; İşçilik alacağı ilamına dayanılarak başlatılan ilamlı takipten sonra dayanak ilamın bozulması üzerine verilen ilama göre yapılan 04.12.2014 tarihli dosya hesabında toplam dosya borcunun 992.901,16TL olarak tespit edildiği ve borçlunun bu miktar içindeki faizin fazla olduğu itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, taraflardan banka isimleri sorulmuş, bildirilen bankalardan en yüksek mevduat faiz oranı sorulmuş ve bilirkişi raporu alınmıştır. Alacaklı vekilince iş bu dava dosyasına bildirilen ... faiz oranları ile farklı dosyalara bildirilen ... faiz oranlarının farklı olduğu açıklanarak ve diğer dava dosyalarına verilen cevaplar da eklenerek rapora itiraz edilmiş ve bu çelişkinin sebebinin sorulması talep edilmiş ise de bu talep karşılanmadan çelişki giderilmeden karar verilmiştir.
Bu durumda Mahkemece ..."nin fiilen uyguladığı mevduat faiz oranlarının ilgili bankanın genel müdürlüğünden sorularak, faiz oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi faiz oranları getirtilerek bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ile hükmün borçlu yararına BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.