Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6701
Karar No: 2020/5018
Karar Tarihi: 28.09.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6701 Esas 2020/5018 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı kimya teknikeri iş kazası geçirdiğini iddia ederek, tazminat talep etmiştir. Davalılar iş kazası olmadığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından dava kabul edilmiş, fakat temyiz edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Bunun üzerine davalılar Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay, dosyanın eksik inceleme ve araştırma sonrası ilk derece mahkemesi tarafından karara bağlanması nedeniyle, kararın bozulması gerektiğini belirterek, iş kazası olayının ve tarihinin net bir şekilde tespit edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
506 sayılı Yasa’ya göre, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada veya işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması ve sigorta olayının belirli koşullardan birinde meydana gelmesi gerekmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2020/6701 E.  ,  2020/5018 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İş Mahkemesi

    K A R A R
    A) Davacının İstemi :
    Davacı vekili, müvekkilinin ... ve ... Sistemleri San. Tic. AŞ ünvanlı işyerinde kimya teknikeri olarak çalışırken 2010 yılı Mayıs ayında iş kazası geçirdiğini, söz konusu işin kimyasal malzeme kullanılan kısmında çalıştığını, Mayıs 2010 yılı Pazar günü çalışırken nikel kaplama yapılan tankların temizliği sırasında, temizlik hortumunun bağlantısının iyi yapılmaması nedeniyle motorun hortum kısmının çıkarak asidik sıvının direkt müvekkilinin yüzüne geldiğini, iş kazası sonrasında her iki gözünde aşırı hassasiyet ve göz kuruluğu oluştuğunu, her iki gözünde şişme, puslu görme, yanma ve gözün beyaz kısmında kızarıklık meydana geldiğini, müvekkiline 15 gün izin verildiğini, işverenin tavsiye ettiği doktor tarafından muayenesinin yapıldığını, bu nedenle iş kazası ihbarında bulunulmadığını, SGK Başkanlığı tarafından iş kazasının kabul etmediğini beyanla iş kazasının tespitini talep etmiştir.
    B) Davalıların Cevapları :
    Davalı şirket vekili, olayın iş kazası niteliği taşımadığını, SGK Başkanlığı"nın kararı ile bu durumun sabit olduğunu, Kocaeli 4. İş Mahkemesi"nde davacının olayın iş kazası olduğunun tespiti için dava açıldığını, davacının kendi kusurlu hareketi ile yaralandığını, iş kazası yaşanmadığını savunurak davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı Kurum vekili, yetkili mahkemenin Ankara İş Mahkemesi olduğunu, kurumlarına husumet düşmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesinin Gerekçesi ve Kararı :
    İlk derece Mahkemesi tarafından davanın Kabulüne, kurum işleminin iptaline, davacının 2010 yılı Mayıs ayında meydana gelen rahatsızlığı olayının iş kazası olarak tespitine karar verilmiştir.
    D) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, Kocaeli 1. İş Mahkemesinin 18/01/2018 tarihli, 2016/127Esas 2018/37Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu açıklamasıyla, davalı şirket vekili ve davalı Kurum vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince Esastan Reddine karar verilmiştir.
    E) Temyiz Talepleri :
    Davalı şirket vekili, olayın iş kazası niteliği taşımadığı, SGK Başkanlığı"nın kararıyla da bulun tespit edildiğini, iş yerinde iş kazası yaşanmadığıni, çalışanlara gerekli eğitimin verildiğini, davacının yıllarca aynı pozisyonda çalıştıktan sonra dava açtığını, tazminat talep edebilmek için tespit davası açtığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı Kurum vekili, olayın iş kazası olmadığı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen tarihte iş kazası olduğunu gösteren herhangi bir delilin bulunmadığını belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Dava, iş kazası tespiti talebine ilişkindir.
    Kazanın gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 11/a maddesine göre, iş kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekle olan iş dolayısıyla c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin, Sosyal Sigortalar Kanunun 2. maddesi anlamında sigortalı olması, 2) sigorta olayının, madde de sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur. 506 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde kimlerin sigortalı sayılacakları belirtilmiş olup buna göre, bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için bir veya daha fazla işveren nezdinde eylemli biçimde hizmet akdine dayalı olarak çalışmasının yani hizmet akdinin unsurları ise belirli bir işverene “zaman” ve “bağımlılık” unsurlarına dayalı çalışma olarak belirlenmiştir. Bağımlılıktan amaç bir işverenin göstereceği işi, emir ve talimatına göre yerine getirmek ve onun buyruğu altında bulunmaktır. Bu işin belli bir zaman kesiti içinde yerine getirilmesi ve yerine getirmek üzere hazır vaziyette beklemek ise hizmet akdinin zaman unsurunu oluşturmaktadır.
    Somut olayda, dosyada bulunan özel hastane evrakına göre 29/07/2010 ile 04/11/2010 tarihleri arasında davacı adına altı adet hastane kaydının bulunduğu, 29/07/2010 tarihli hastane evrakındaki şikayet bölümünde ise 10 gün önce nikel suyu / asit nedeniyle gözde yaralanma, ağrı ve kızarıklık şikayetlerinin yazılı olduğu, yine ... Hastanesi"nin 18/07/2010 tarihli Acil Göz Hastalıkları Poliklinik evrakında gözde yabancı cisim batması ve yaralanması yazılarının mevcut olduğu, mahkemece dinlenilen tanıkların beyanında kaza tarihini gösteren net bir ifadenin bulunmamasına rağmen, yazılı şekilde 2010 yılı Mayıs ayında iş kazasının yaşandığı şeklinde muğlak ve tam bir tarihi ifade etmeyen şekliyle neticeye varılması hatalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece yapılması gereken iş, hastane evrakı ve sair delilin değerlendirilmesi ile iş kazası olayının ve iş kazası tarihinin net bir şekilde tespiti ile sonuca gidilmesidir.
    O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G) Sonuç :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ne iadesine, 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi