13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15966 Karar No: 2018/4560 Karar Tarihi: 16.04.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/15966 Esas 2018/4560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirketten satın aldığı 10 adet stüdyo tipi devre mülkün zamanında teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetti ve ödediği 67.000 TL'nin faizi ile tahsil edilmesi için takibe başladı. Davalı şirket itiraz edince, davacı itirazın iptali ve takibin devamı için dava açtı. Mahkeme, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verdi fakat davalı şirket bu kararı temyiz etti. Yapılan incelemede, davacının tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici konumunda olmadığı, dolayısıyla uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamı dışında kaldığı sonucuna varıldı. Bu nedenle, mahkemenin Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esasını incelemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve genel mahkemelerin görev alanında olduğu belirtildi. Bu nedenle, temyiz olunan hüküm bozuldu ve davalının diğer temyiz itirazlarına ise şimdilik bakılmadı. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amacı, kapsamı, mal, satıcı ve tüketici kavramları da kararda detaylı bir şekilde açıklandı.
13. Hukuk Dairesi 2015/15966 E. , 2018/4560 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, 25.11.2009 tarihli sözleşme ile davalı şirketten 10 adet stüdyo tipi devre mülk satın aldığını, kararlaştırılan tarihte teslim yapılmadığından tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, ödenen 67.000,00 TL nin faizi ile tahsiline yönelik başlattığı takibe davalı şirketin itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket vekili, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. Maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olay değerlendirildiğinde; davacı, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici konumunda olmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlık 10 adet stüdyo tipi devre mülkün satışından kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin dava tarihi itibariyle 4077 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. O halde, mahkemece genel mahkeme sıfatı ile davaya bakılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıı ile işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.