16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6230 Karar No: 2019/1840 Karar Tarihi: 18.03.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6230 Esas 2019/1840 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bir taşınmazın tescili için dava açmıştır. Mahkeme, teknik bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, yapılan incelemeler sonucu dava konusu taşınmaz üzerinde ekonomik amaçla uygun zilyetliğin olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Kararda, 4721 sayılı Tapu Kanunu'nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine atıfta bulunulmuştur. Ancak, detaylı açıklama yapılmamıştır.
16. Hukuk Dairesi 2016/6230 E. , 2019/1840 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1991 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, 05.12.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 110.76 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın arsa vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz üzerinde, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki, fen bilirkişi raporunda dava konusu yerin afet kadastrosunda boşluk olarak bırakıldığı belirtilmiş olup, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları da davacının dava konusu taşınmaz üzerinde 1980 yılında ev yapmak için temel kazdırdığını, bu temelin sel nedeniyle çöktüğünü ve zeminin boş olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece taşınmaz üzerinde yapılan gözlem neticesinde, dava konusu taşınmazın üzerinde herhangi bir bina veya benzeri bir yapının bulunmadığı belirlenmiştir. Dosya içerisinde bulunan dava konusu taşınmaza kuzeyden komşu olan 9 nolu parsel hakkında davacı tarafından Hazine aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1993/315 Esas sayılı dava dosyası ile açılan tapu iptali ve tescil davasının keşfinde dinlenen mahalli bilirkişi..., “davacı ...’in güneyde kalan afet sınırına tecavüzünün olmadığı” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durum karşısında, dosya kapsamına göre davacının dava konusu taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.