12. Ceza Dairesi 2018/909 E. , 2020/4231 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :TCK’nın 85/2, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm sanıklar müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Sanıklardan ...’ın ... Kooperatifi’nin yönetim kurulu başkanı, sanık ...’ın yönetim kurulu başkan yardımcısı, sanıklar ..., ... ve ...’ın yönetim kurulu üyeleri olduğu, kooperatife ait biyolojik atık su arıtma tesisindeki dengeleme havuzu motorunda arıza meydana geldiği, çevre mühendisi olup arıtma tesisinin sorumlusu olarak çalışan ...’in, aynı işyerinde temizlikten sorumlu işçi ... ve mekanik bakım sorumlusu İbrahim ile birlikte arıtma tesisinde bulunan kuyudaki motor arızasını gidermek için kuyunun başına geldikleri, ...’un hiçbir güvenlik önlemi almadan ve zehirli gazlara karşı maske takmadan kuyuya indiği ancak kuyunun içinde biriken hidrojen sülfür gazından etkilenerek kuyu içinde bulunan suya düştüğü, bunu gören ... ve Satılmış ’ın da kurtarmak amacıyla hiçbir güvenlik önlemi almadan ve zehirli gazlara karşı maske takmadan kuyuya indiği ancak onların da hidrojen sülfür gazından etkilenerek aynı şekilde suya düştükleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 17.12.2014 tarihli raporuna göre üç çalışanın da zehirli gaz (hidrojen sülfür) inhalasyonu ve suda boğulma sonucu öldükleri olayda, 21/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda, hidrojen sülfür, metan v.s gibi zehirli gazların birikmesini önlemek üzere dengeleme havuzu kuyusunda cebri aspirasyon tesisi kurdurulmaması, bu zehirli gazların tehlikeli konsantrasyonda olup olmadığının ölçülmesi için hava kalitesini ve bu gazları ölçen bir cihaz alınmaması, çalışanların kişisel koruyucu malzeme olarak gaz maskelerini kullanıp kullanmadıklarını denetlememesi nedeniyle yönetim kurulu olarak kendi aralarında ayrıca bir görevlendirme bulunmayan, sitenin sorunlarıyla yönetim kurulu olarak hep birlikte ilgilenen sanıkların tali kusurlu olduğunun belirlendiği, 10/02/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda dengeleme havuzunda uygun havalandırmanın olmaması, iş yerinde mevcut olan zararlı gazların miktarının belirlenmesi için sabit veya seyyar ölçme cihazlarının olmamasından dolayı yine tali kusurlu olduklarının belirlendiği ve mahkemece kabul edildiği olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tali kusurlu olarak üç kişinin ölmesine neden olan sanıklar hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan bir miktar daha uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.