16. Hukuk Dairesi 2016/6223 E. , 2019/1839 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 50 parsel sayılı 709.898,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir bölümünün murisi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 36.946,30 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacının murisi ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi arafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 21.05.2013 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 36.946,30 metrekarelik bölümünün mera vasfında olmadığı ve bu bölümde davacı yararına zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki taşınmazın bulunduğu yer Kayseri Büyükşehir Belediyesi sınırları kapsamında olduğuna göre davanın, yöneltildiği Hazine ve ... dışında ...Büyükşehir Belediyesi"ne de yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekirken bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, yapılan araştırma ve inceleme de karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın üç tarafı mera parseli ile çevrili olduğu halde, mahkemece taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun şekilde mera araştırması yapılmamış ve taşınmazın kadim mera olup olmadığı belirlenmemiştir. Ayrıca bu kapsamda taşınmazın geçmişteki niteliğini, kullanım şeklini ve sınırlarını belirleme bakımından en önemli yöntem olan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı gibi, ziraatçı bilirkişinin, dava konusu edilen taşınmaz bölümü ile taşınmazın geri kalan bölümü arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, taşınmazın meradan ayrılıp ayrılmadığını, ayrılmış ise ne şekilde ayrıldığını, taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliğini ve kullanım şeklini açık bir şekilde ortaya koymayan, yetersiz raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacıya Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nı da davaya dahil etmek üzere süre ve imkan tanınmalı, davaya dahil edilmesi halinde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek savunma ve delilleri tespit edilmeli; dava şartı olan taraf koşulunun bu şekilde sağlanması halinde çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait, farklı dönemlerde çekilmiş en az 3 adet hava fotoğrafı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları getirtilip, dosyaya konulduktan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile teknik fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşifte mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mer’a olup olmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; taşınmazın görüntüsü ve mer’a ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki mahkeme gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; teknik bilirkişiye, keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldığını, taşınmazın toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını, meranın devamı niteliğinde olup olmadığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümünün ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını ve kullanımın hangi tarihte başladığını, taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen ayrıntılı rapor hazırlattırılmalı; taşınmaz bölümünün zilyetlikle kazanılabilecek nitelikte bir taşınmaz olduğunun tespiti halinde, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli; dava konusu taşınmaz bölümünün mera olduğu sonucuna varıldığı takdirde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuken değer taşımayacağı gözetilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek esasa girilip, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.