4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2422 Karar No: 2016/8979 Karar Tarihi: 04.05.2016
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/2422 Esas 2016/8979 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık bir tehdit suçundan mahkum edilmiş ancak eski hale getirme isteminin reddedilmesine ilişkin ek kararın hukuksal dayanağı olmadığından kaldırılmıştır. Gerekçe ve kanıtların eksiksiz sunulduğu, suçun doğru olarak nitelendirildiği ve diğer temyiz nedenleri yerinde görülmeyerek hüküm onanmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı sonucunda TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümleri iptal edildiği için, mahkemenin hükümde bu bölümleri kullanması hatalı bulunarak düzeltilmiştir. Kararda detaylı olarak bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 53. maddesi.
4. Ceza Dairesi 2016/2422 E. , 2016/8979 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Tebliğ tarihinde cezaevinde tutuklu bulunan sanık ..."e bizzat tebliğat yapılması yerine, adresine yapılan tebligatın geçersiz olması ve eski hale getirme kararının da CMK"nın 42. maddesine göre Yargıtay"a ait olması karşısında; mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin ek kararının hukuksal dayanaktan yoksun olması nedeniyle kaldırılarak ve sanık müdafiinin temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanıklara yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu; Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİ ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASI suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.