Şantaj - özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/194 Esas 2016/8977 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/194
Karar No: 2016/8977
Karar Tarihi: 04.05.2016

Şantaj - özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/194 Esas 2016/8977 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hüküm vermiştir. Temyiz isteği reddedilmiştir. Sanıkların eylemleri Kanuna uygun olarak saptanmıştır. Hükmü etkileyecek hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerini iptal etmesi nedeniyle, yerel mahkeme tarafından verilen hükümde mevcut olan sanıkların hak ve ehliyetlerinden yoksun bırakılma uygulaması dayanaksız hale gelmiştir. Bu nedenle hüküm TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmından bir ibarenin çıkartılması yapılarak düzeltilmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nın 53. maddesi ve CMUK'un 322. maddesi.
4. Ceza Dairesi         2014/194 E.  ,  2016/8977 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanıklara yükletilen şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile sanık ... müdafilerinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİ ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASI suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.