Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6221 Esas 2019/1838 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6221
Karar No: 2019/1838
Karar Tarihi: 18.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6221 Esas 2019/1838 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı 1959 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın tescil edilmesi için dava açmış, mahkeme davayı kabul ederek davalı adına olan tapu kaydının iptalini ve davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir. Ancak, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 18.10.1966 tarihinde yapılmış ve tespitin 18.07.1967 tarihinde kesinleşmesiyle tapuya tescil edilmiştir. Kadastro Kanunu'na göre kadastro tespitinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastro öncesi nedenlere dayalı dava açılamaz. Bu nedenle, mahkeme davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesi gerektiği halde davanın esası hakkında karar vermiştir. Bu kararın temyiz edilerek bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.

16. Hukuk Dairesi 2016/6221 E. , 2019/1838 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 8 parsel sayılı 71.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 4753 sayılı Kanun"a göre 25 yıl takyitlidir şerhi düşülerek zilyetlik nedeniyle .... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmaz hakkında 1959 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro öncesi nedene dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davası olup, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 18.10.1966 tarihinde yapılmış ve tespitin 18.07.1967 tarihinde kesinleşmesiyle tapuya tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Hak düşürücü süre, hakim tarafından re"sen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır. Dava tarihi olan 06.11.2012 tarihi ile çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleştiği 18.07.1967 tarih arasında 10 yıldan fazla süre geçmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.