11. Hukuk Dairesi 2018/3831 E. , 2019/5717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/04/2017 tarih ve 2016/295 E. - 2017/180 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 03/05/2018 tarih ve 2017/1616 E. - 2018/498 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2015/46592 no"lu Go-Up ibareli markanın tescili için TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, bu başvurunun Resmi Marka Bülteninde yayınlanması üzerine, müvekkili şirket tarafından, "go şekil", "go + AC Özdemir Company" ve "Şekil + Go Go-Logistics Global Operations Local Solutions" ibareli markalara dayanarak itirazda bulunulduğunu, TPMK Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın reddedildiğini, bu karara karşı yapılan itirazın da TPMK YİDK"nın 25.05.2016 tarih ve 2016-M-5513 sayılı kararı ile reddine karar verildiğini belirterek 2016-M-5513 sayılı TPMK YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 556 Sayılı KHK"nın 8/l-b maddesi kapsamında, markalar arasında halk nezdinde karıştırılmaya neden olacak bir benzerliğin bulunmadığı, davacı adına tescilli GO ibareli markaların tanınmışlıklarının ispatlanamadığı, bu nedenle de 556 Sayılı KHK md.8/4"ün somut uyuşmazlıkta uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, bir an için davacı markalarının tanınmış olduğu varsayılsa bile, davaya konu markanın farklı bir sınıf olan 05. sınıfta tescil edilmesi halinde, davacı markaları açısından, md.8/4"te yer alan koşulların gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.