3. Ceza Dairesi 2019/11530 E. , 2019/10216 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca iki müştekiye yönelik ayrı eylemi nedeniyle 1.000,00 Türk Lirası (iki kez) adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Safranbolu Asliye Ceza Mahkemesinin 29.01.2013 tarihli ve 2009/4 Esas, 2013/51 sayılı kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yeniden yapılan yargılamasında hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca iki müştekiye yönelik ayrı eylemi nedeniyle 1.000,00 Türk Lirası (iki kez) adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Safranbolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.10.2018 tarihli ve 2018/286 Esas, 2018/403 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.04.2019 tarih ve 2019/2755 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.04.2019 tarih ve 2019/36880 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 17.06.2015 tarihli ve 2014/23283 Esas, 2015/26963 karar sayılı ilamında yer alan “...Sanığın, mağdureye ait evin penceresini kırdığı somut olayda; mağdurenin şikayetçi olmaması nedeniyle verilen düşme kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık hakkında CMK"nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, ancak denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yeniden yargılama yapıldığı, yapılan bu yargılama sırasında mağdure ve sanığın tekrar beyanlarının alındığı ve şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının davayı sonuçlandıran bir hüküm olmaması, ayrıca sanık hakkında hükmün açıklanması sırasında bu defa şikayet şartı yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesenin işlevi açısından maddi ceza hukuku normu özelliği yanı sıra ceza muhakemesi hukuku normu özelliğinin de bulunması ve bunun sonucu olarak kıyas imkanının da bulunduğu gözetilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 231/11. maddesindeki: “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki uygulamalardan daha lehe olduğu..” şeklindeki açıklama nazara alındığında, somut olayda müştekiler... ve..."un anılan mahkemenin 05.04.2012 tarihli duruşmasında şikayetçi olmadıklarını beyan etmeleri karşısında, sanık hakkında takibi şikayete bağlı kasten yaralama suçundan düşme kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulmasında, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında hükmün açıklanmasına neden olan Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesinin 16.03.2017 tarih, 2017/88 Esas, 2015/440 Karar sayılı ilamının istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. ceza Dairesinin 21.12.2017 tarih ve 2017/1450 Esas, 2017/1426 Karar sayılı ilamı ile hükmün kaldırılmasına ve sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu açısından suç kastının bulunmaması nedeniyle beraatine karar verildiği, sanığın güncel adli sicil kaydında hükmün açıklanmasını gerektirecek başka mahkumiyet ilamının da bulunmadığı bu nedenle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, hususunun da kanun yararına bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, takdir hakkı kullanıldıktan sonra diğer kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesine; 13.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.