22. Hukuk Dairesi 2017/27501 E. , 2020/2977 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVACI-BİRLEŞEN
DOSYA DAVACISI : ... ADINA VEKİLİ
AVUKAT ... POLAT
DAVALI-BİRLEŞEN
DOSYA DAVALISI : ... ADINA VEKİLİ AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette 26/06/2007-24/11/2012 tarihleri arasında üretim işçisi olarak çalıştığını, işveren tarafından 24/11/2012 tarihinde idari bölüme çağılarak fabrikanın kısa bir süre sonra kapatılacağı ve üretimin sona ereceği söylenerek işçilerin iş sözleşmelerinin bölüm bölüm feshedildiğini, davacının da iş sözleşmesinin bu nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ile yıllık izin ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen dosyasında da bilirkişi raporunda hesaplanan fark fazla mesai ile hafta tatili ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı-birleşen dosya davalısı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı ücret bordrolarının aksinin yine davalı işverence sunulan puantaj kayıtları ile ispatlandığı, bu nedenle puantaj kayıtlarına göre bordrolarda tahakkuk bulunan aylarda belirtilen fazla çalışma sürelerinden fazla çalışma yapıldığının belirlenmesi halinde farkın hesaplanacağı kabul edilmiş ise de, bu kabul dosya içeriği ve dosya içerisinde bulunan kayıtlar ile örtüşmemektedir.
Davalı işverence çalışma dönemine ait puantaj kayıtları sunulmuş ise de bu kayıtlar imzalı olmadığı gibi bilirkişi raporunda belirtilenin aksine bu kayıtlarda aylık fazla çalışma saati belirtilmiş değildir. Örnek olarak 2011 yılı Temmuz dönemi için puantaj kaydında toplam çalışma süresinin 254 saat olduğu belirtilmiş ise de, 25 ve 4 rakamları arasında boşluk olduğu, bu rakamların çalışılan gün ve hafta tatili olduğu izlenimini uyandırdığı anlaşılmaktadır. Dairemiz temyiz incelemesinden geçen emsal dosya da (Dairemizin 2016/33484 esas sayılı dosyası) davacının sezon diye tabir edilen işlerin yoğunlaştığı dönemlerde günlük 12 saat, diğer dönemlerde günlük 9 saat çalışıldığının kabul edildiği anlaşılmaktadır. O halde davacının sezon diye tabir edilen işlerin yoğunlaştığı dönemlerde günlük 12 saat, diğer dönemlerde günlük 9 saat çalışıldığının kabul edilmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamı ve emsal dosyadaki kabulde birlikte değerlendirildiğinde, çalışma saatlerinin sezon dönemlerinde 08.00-20.00 saatleri arasında olduğu ve 1,5 saat ara dinlenme ile işçinin haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı, sezon dışı dönemlerde günlük 9 saat çalışma ile haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının fazla mesai alacağı, belirtilen süreler esas alınarak hesaplanmalı, usuli kazanılmış hak gözetilmeli, imzalı ücret bordrolarına göre tahakkuk bulunan aylar dışlanmalı ve davacının çalıştığı süre göz önüne alınarak hesaplanan tutar üzerinden uygun bir indirim yapılarak söz konusu alacak hüküm altına alınmalıdır.
3-Kabule göre de, davacının ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti bakımından dava edilen tutar için en yüksek mevduat faizi, ıslahla arttırılan kısım için yasal faiz istediğinin dikkate alınmaması da hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.