Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2120 Esas 2017/3389 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2120
Karar No: 2017/3389
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2120 Esas 2017/3389 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka ile bir dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde müvekkilin mirasçısı kefil olarak sorumlu tutulmuştur. Ancak kefalet sözleşmesi, murisin ehliyetsizliği nedeniyle geçersiz sayılmıştır. Davacılar, murisin mirasçılarından olduğu için dava terekeye ait olup, diğer mirasçıların muvafakatleri alınmadan tek başlarına dava açma yetkileri yoktur. Hüküm BOZULMUŞTUR.
Kullanılan kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu Madde 497, Türk Medeni Kanunu Madde 470, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 113.
19. Hukuk Dairesi         2016/2120 E.  ,  2017/3389 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkillerin murisi ...’nun, dava dışı şirketin davalı banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kefil olarak sorumlu tutulduğunu, kefalet sözleşmesinin murisin ehliyetsizliği nedeniyle geçersiz olduğunu, davalının bu sözleşmeye dayalı olarak takip yaptığını ileri sürerek, müvekkilleri mirasçı olarak takipten sorumlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının murisi kefalet sözleşmesi imzalandığı sırada ehliyetsiz olduğu, sözleşmenin mirasbırakan yönünden geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davaya konu icra takibinde borçlu olan muris ... 13.07.2007’de vefat etmiştir. Davacı olarak görünen ... ve dava dilekçesinde davacı olarak bildirilen başka mirasçıları da olduğu, delil olarak bulunan dosya içerisindeki veraset ilamından anlaşılmaktadır. Dava ise, murisin mirasçılarından tarafından açılmış olup, murisin ölmesi nedeniyle tereke, iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabidir. Bu durumda davanın tüm mirasçılar tarafından veya terekeye temsilci tayin edilmesi suretiyle açılması ya da davacıların açtığı bu davaya diğer mirasçıların da muvafakatlerinin sağlanması gerekirken, davacıların tekbaşına dava açma yetkileri bulunmadığından, dava şartı olan bu yön re"sen gözetilmeksizin mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.