Esas No: 2018/156
Karar No: 2021/5397
Karar Tarihi: 17.11.2021
Danıştay 8. Daire 2018/156 Esas 2021/5397 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/156
Karar No : 2021/5397
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığıı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E: ..., K: ... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Kocaeli ili, Gebze ilçesi sınırları dahilinde uhdesinde bulunan ER: ..., Sicil: ... sayılı II (a) grup işletme ruhsatının Maden Kanunun 24. maddesinin 11. fıkrası gereği iptalinin bildirildiği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın ... tarihli ... sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla davacı tarafından her ne kadar, 2016 yılına dair işletme ruhsat harcının ödenmesi gerektiğine dair uyarı yazısının kendi adresine gönderilmesi gerekirken, ortağı olduğu şirket adresine gönderilerek aralarında husumet olan bir şirket çalışanına yapılan usulsüz tebligattan ötürü harçları süresinde ödeyemediğinden maden işletme ruhsatının iptal edildiği ileri sürülüyor ise de, dava konusu işlem ile bildirim yazısından anlaşılacağı üzere, maden ruhsatının iptal gerekçesi, usulsüz tebligat yüzünden 2016 yılı ruhsat bedelinin ödenmemesi değil, 3213 sayılı Kanun'un 7. maddesine göre alınması gereken izinlerin alınmaması ve zaten 10 yıllık ruhsat süresinin sona ermesi olduğu, dolayısıyla harç uyarı yazısına ilişkin yapılan tebligatın usulsüz ya da usulüne uygun olmasının, dava konusu işlemin tesisine etkisinin bulunmadığı, maden işletme izni için gerekli çevresel etki değerlendirme kararı, mülkiyet izni, işyeri açma ve çalışma ruhsatı ve ilgili olduğu kanun hükümlerine göre gerekli izinlerin alınması zorunluluğu karşısında maden işletme ruhsatının iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından ruhsatına ilişkin harçlarının ödenmesinin istenilmesine ilişkin uyarı yazısının kendisine tebliğ edilmediği, mahkemece tebligatın usulsüz olduğuna bakılmadan ruhsat iptalinin harçlarının yatırılmamış olmasına dayandırıldığı, idarece usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra harcın tamamlanmasının istenebileceği, haberinin olmadığı bir konuda ruhsat iptali gibi ağır bir yaptırım uygulanmasının kabul edilemeyeceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının ruhsatının 18.05.2006 tarihinde yürürlüğe girdiği ve bu tarihten itibaren on yıl süre ile geçerli olduğu, davacı tarafından bu on yıllık süre içinde ruhsat sahası için eksik olan Maden Kanunu 7. maddesi izinlerinin Genel Müdürlüğe verilmediği, ruhsat süresinin 18.05.2016 tarihinde sona erdiğinden ruhsatın Maden Kanunu 24. maddesi 11. fıkrası uyarınca ruhsatın iptali yönünde tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kocaeli ili, Gebze ilçesi sınırları dahilinde davacı uhdesinde bulunan ER: ..., Sicil: ... sayılı II (a) grup işletme ruhsatının Maden Kanunun 24. maddesinin 11. fıkrası gereği ruhsat bitim tarihi olan 18.05.2016 tarihine kadar anılan Kanunun 7. maddesindeki alınması gereken zorunlu izinlerin Genel Müdürlüğe verilmemesi nedeniyle 22.12.2016 tarihli olur ile iptal edilmiştir. Davacı tarafından ruhsatın iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı Kanunun 16. maddesinde, "(1) Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneğinin davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur.
(2) Davacının ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir.Buna karşı davacı cevap veremez. Ancak davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırılmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir.
(3) Taraflar yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler.Bu süre haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez.
(4) Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler..." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İlk derece mahkemesince savunma dilekçesinin süresinde verilmediğinden bahisle esas hakkında karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf aşamasında davacının talebi hakkında esastan reddine karar verilmiş ve anılan karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasındaki evrakın incelenmesinden dava dilekçesinin tebligatı "... Bulvarı No: ... Beştepe/ANKARA" adresine 09.02.2017 tarihinde yapılmış olup davalı idarece 13.03.2017 tarihinde dosyaya giren dilekçesi ile dava dilekçesi tebligatının Bakanlığın "... Mah. ... Cad. No: ... Çankaya/ANKARA" adresine tebliği gerekirken, usulsüz şekilde tüzel kişiliği haiz olmayan Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün adresine yapıldığı, buna karşın süresi içinde savunma dilekçesinin sunulduğu belirtilerek bu aşamadan sonra yapılacak tebligatların Bakanlığa adresine yapılmasını istedikleri görülmüştür.
Dosyadaki tebliğ alındılarının incelenmesinden dava dilekçesinin 09.02.2017 tarihinde idarenin tüzel kişiliği haiz olmayan birimine yapılan tebliğin üzerine savunma dilekçesinin son verilebileceği tarih 11.03.2017 olan cumartesi gününün resmi tatile denk geldiğinden, dilekçenin verilebileceği son gün 13.03.2017 tarihine kadar uzamış olup; idarece 13.03.2017 tarihinde süresinin son günü savunmanın sunulmuş olmasına karşın, idarenin savunma dilekçesinin davacı tarafa tebligata çıkarılmayıp esas yönünden karara bağlandığı görülmüştür. Dava dosyanın bu haliyle tekemmül etmediği, süresinde verilen davalı dilekçesinin davacıya tebliğ edilerek dosyanın tekemmülünün sağlandıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, tekemmülü sağlanmamış olan dosya hakkında esastan verilen davanın reddi yönündeki kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.