13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/11095 Karar No: 2019/4659 Karar Tarihi: 25.03.2018
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/11095 Esas 2019/4659 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir çocuğun hırsızlık suçundan mahkum edildiği bir davada temyiz incelemesi yapmıştır. Mahkeme yerel mahkemenin hükmünün gerekçeli olduğunu ve Yargıtay denetimine uygun olduğunu belirtmiştir. Hükümdeki delillerin dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olduğu ve suça sürüklenen çocuğun suçlu olduğunun kanıtlandığı ifade edilmiştir. Ancak mahkeme, müştekinin beyanı, diğer deliller ve savunmanın bir arada değerlendirildiği olayda, suçun hangi maddeye göre işlendiğine dair yanlış bir uygulama yapıldığına dikkat çekmiştir. Ayrıca, adli para cezalarının taksitlendirildiği belirtilmesine rağmen hükümde yanlış bir karar verilmiş ve suça konu olan bıçağın akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme, hükmü bozmuştur. Bu dava, TC Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 289. maddelerine uygun olarak yürütülmüştür. Suçun işlendiği madde, TCK'nın 142/1-b maddesidir.
13. Ceza Dairesi 2018/11095 E. , 2019/4659 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yerel mahkeme tarafından TC Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK’nın 34, 230, 289. maddelerine uygun ve Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile mevcut delillerin irdelendiği, dosya kapsamındaki delillerle sonuç arasında da bağ kurulduğu gözetildiğinde; yetersiz gerekçeye ilişkin tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir. Suça sürüklenen çocuğun ikrarı, olay yerinde yakalandığına dair tutanak ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, müştekinin beyanının hükmün tek delili olmadığı, atılı suçun suça sürüklenen çocuğun ikrarı ve tutanaklar uyarınca da sabit olduğu anlaşıldığından müştekinin duruşmada dinlenmesi gerektiğine dair tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Müştekinin beyanı, sanığın savunması ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde; suça sürüklenen çocuğun eylemini müştekiye ait ikametin üst katında yer alan inşaat halindeki terasta gerçekleştirdiği anlaşılan olayda; hakkında eylemine uyan TCK"nın 142/1-b maddesinden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, Kabule göre; 2)Suça sürüklenen çocuğa verilen adli para cezalarının taksitlendirildiği belirtildiği halde "taksitlendirilmesine yer olmadığına" karar verilmek suretiyle hükmün karıştırılması, 3)Emanete kayıtlı suça konu bıçağın akıbeti hakkında bir karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 Sayılı CMUK"un 326/son. maddesi gereği ceza süreleri yönünden suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına 25/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.