15. Ceza Dairesi 2019/9519 E. , 2020/2035 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2, 58/6 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, internet üzerinden fiyatını 149 TL olarak belirlediği satılık cep telefonu ilanı vermesi üzerine, ilanı gören şikayetçi tarafından söz konusu cep telefonu için sipariş verildiğinde, şikayetçiyi telefonla arayıp, cep telefonunu kapıda ödemeli olarak kargo ile göndereceği konusunda kendisi ile anlaştığı, şikayetçi tarafından kargonun teslim alınması üzerine 149 TL tutarındaki telefon bedeli kargo görevlisine ödenmesine rağmen, sanığın, söz konusu cep telefonu yerine, şikayetçiye iki adet küçük telefon hoparlörü göndererek haksız yarar sağladığı, bu suretle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, şikayetçi beyanı, ilgili PTT Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazılar ve ekleri, şikayetçi tarafından sunulan suça konu kargoya ilişkin PTT kurye makbuzu ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hüküm tarihi itibariyle toplam 10,08 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, söz konusu hususa ilişkin tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-...PTT Merkez Müdürlüğü’nün 31/03/2014 tarihli ve... PTT Kargo İşleme Merkez Müdürlüğü’nün 02/04/2014 tarihli cevabi yazılarından şikayetçi tarafından kargo görevlisine verilen 149 TL tutarındaki bedelin savcılık yazısına istinaden şikayetçiye iade edilmesi nedeniyle sanığa ödenmediğinin anlaşılması karşısında, sanığın haksız menfaati temin edemediği anlaşılmakla, nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı ve TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca sanığın cezasında indirim uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında atılı suçtan fazla ceza tayini,
2-Sanık hakkında hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, sanığın suçtan elde etmeye teşebbüs ettiği menfaat miktarının, 149 TL tutarında olduğu, dolayısıyla adli para cezasının da bu miktara uygun şekilde “15 gün” olarak tespiti yerine, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının elde edilmeye teşebbüs edilen menfaat miktarının üzerinde olacak şekilde “300 gün” olarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 13/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.