3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11537 Karar No: 2019/10212 Karar Tarihi: 13.05.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/11537 Esas 2019/10212 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2019/11537 E. , 2019/10212 K.
"İçtihat Metni"
Basit yaralama suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 29/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2015 tarihli ve 2014/108 Esas, 2015/107 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde basit yaralama suçunu işlemesi nedeniyle anılan Mahkeme tarafından daha önce verilen hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/1. maddesi gereğince açıklanmasına dair İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.11.2018 tarihli ve 2017/387 Esas, 2018/431 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.04.2019 tarih ve 2019/18 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.04.2019 tarih ve 2019/36784 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılmak suretiyle sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden sadece hükmün açıklanmasına dair yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.11.2018 tarihli ve 2017/387 Esas, 2018/431 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.