Esas No: 2018/2188
Karar No: 2021/5241
Karar Tarihi: 17.11.2021
Danıştay 3. Daire 2018/2188 Esas 2021/5241 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2188
Karar No : 2021/5241
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) ... Klima Havalandırma Tesisat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVALI) ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle değinilen faturalara konu indirimlerinin reddi ve 2011 yılından devreden katma değer vergisinin azaltıldığı da gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2012 yılının Şubat ila Eylül dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353.maddesinin 1.bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı ... Taşımacılık Hafriyat İnşaat Malzemeleri Orman Ürünleri Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan saptamalar, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden, tarhiyatın söz konusu faturalardan kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık görülmediği, tarhiyatın, 2011 yılından sonraki döneme devreden katma değer vergisinin azaltılmasından kaynaklanan kısmı ile ilgili olarak, Mahkemelerinin E: ... sayılı dosyasında davacı adına 2011 yılının muhtelif dönemleri için yapılan tarhiyata karşı açılan davada Mahkemelerince verilen ... tarih ve K: ... sayılı kararla, dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin İsmet Konak'tan alınan faturalara isabet eden kısmı ile kesilen özel usulsüzlük cezasının ve vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısmının kaldırılmasına, diğer kısımlarının ise reddine karar verildiği anlaşıldığından, davalı idarece davacının beyan tablosunun bu karar doğrultusunda yeniden oluşturulması gerektiği, davalı idarece tekerrür uygulamasının dayanağı olarak 2011 ve 2013 yıllarında tebliğ edildiği belirtilen ... ve ... sayılı ihbarnamelerle kesilen cezalar gösterildiğinden, söz konusu cezaların 2012 yılı için kesilecek cezada tekerrüre esas alınamayacağı, somut tespit olmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun düşmediği gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı ile özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin reddine ilişkin hüküm fıkrası ile özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvuruları, kararın değinilen hüküm fıkralarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş, tarhiyatın 2011 yılından devreden katma değer vergisi tutarından kaynaklanan kısım ile vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvuruları, sözü edilen hüküm fıkralarının gerekçeleri değiştirilerek reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından, sahteliği somut olarak ortaya konulmayan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığı, ödemelerin büyük bir kısmının çekle yapıldığı, faturaların sahte olduğunu bilmelerine imkan bulunmadığı, ödemelerle ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, 2011 yılı için kesilen cezanın 02/03/2012 tarihinde kesinleşerek tahakkuka bağlandığı, 2012 yılı için kesilen cezanında 2013 yılında kesinleştiği dikkate alındığında kesinleşen cezalardan sonra kesilen cezada tekerrüre esas alınabileceği, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerine konu Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle değinilen faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi ve 2011 yılından devreden katma değer vergisinin azaltıldığı da gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2012 yılının Şubat ila Eylül dönemleri için re'sen katma değer vergisi salındığı, tekerrür hükümleri gereğince artırılarak bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği ve ayrıca 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353.maddesinin 1.bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanunun yine 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasında ise temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onayacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanunun, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanunun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanunun 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay'ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Nitekim, istinaf başvuruları üzerine bölge idare mahkemelerince verilecek kararlara ilişkin 45. madde düzenlemesi ile temyiz incelemesi üzerine Danıştay tarafından verilecek kararlara ilişkin 49. madde düzenlemesi, 2577 sayılı Kanunda 6545 sayılı Kanunla eş zamanlı getirilmiş değişiklikler olup, Yasa koyucu tarafından 49. maddede, temyiz incelemesi üzerine verilecek onama ve bozma kararları bentler halinde ayrıntılı biçimde belirtilmişken, aynı Kanunun 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında istinaf başvuruları üzerine verilecek kararla ilgili olarak 49. maddeden farklı terimler ve usuller getirilmiş olması yukarıdaki görüşü doğrular mahiyettedir.
Belirtilen nedenlerle, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemekle birlikte gerekçesinin hukuka uygun bulunmadığı hallerde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek istinaf isteminin reddine karar verilmesi mümkün bulunmadığından, Vergi Mahkemesi kararının tarhiyatın 2011 yılından devreden katma değer vergisi tutarından kaynaklanan kısmı ile vergi ziyaı cezasına tekerrürden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvurularının, kararın değinilen hüküm fıkralarının gerekçesi değiştirilerek reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında yargılama usulüne uygunluk görülmemiştir.
Bozma hükmü uyarınca verilecek kararda, Vergi Mahkemesi kararının; tarhiyatın, sahte fatura indirimlerinin reddinden kaynaklanan kısmı ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1.bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvuruları hakkında da hüküm kurulacağı tabidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
3. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 17/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.