11. Hukuk Dairesi 2019/3304 E. , 2019/5712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/11/2018 tarih ve 2018/378 E- 2018/932 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince verilen 21/03/2019 tarih ve 2019/163 E- 2019/358 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kurum tarafından Doğuş Proje Ulaştırma İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine iş kazası sonucu sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla Ankara 27. İş Mahkemesi"nin 2017/285 esas sayılı dosyasında devam eden davada alacak davası açıldığını, şirketin sicilden kaydının silindiğinin öğrenilmesi üzerine mahkemece ihya davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara katılmadığı görülmüştür.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun 235575 sicil numarasına kayıtlı Doğuş Proje Ulaştırma İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin sermayelerini Ticaret Kanununda belirlenen asgari tutarlara yükseltmediklerinin tespit edildiğini, müdürlükçe yapılan ihtar ve ilana rağmen 6552 sayılı Kanunun 134. maddesi ile 6102 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinde belirlenen sürede sermayesini asgari tutara yükseltmemesi nedeniyle şirketin 03/02/2015 tarihinde silindiği, Türkiye Sicil Gazetesinin 06/02/2015 tarihli 8755 nolu sayısında ilan edildiği, TTK"nın geçici 7. maddesinin 15 no"lu bendi gereğince haklı sebepler bulunması halinde terkin edilen şirketin ihyası hususunda hukuki yararı bulanan kişilere ihya imkanı tanındığını, davacının ihyası istenilen şirket aleyhine iş kazası sonucu ödenenin rücuen tahsili amacıyla dava açtığını ve davanın da derdest olduğunu, dava konusu alacağın tahsili için şirketin ihyasında davacının hukuki menfaatinin bulunduğundan davanın kabulu ile Ankara 27. İş Mahkemesinin 2017/285 esas sayılı dosyada hükmolunacak alacağın tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 235575 ticaret sicil numarasında kayıtlı iken sicilden kaydı silinen Doğuş Proje Ulaştırma İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ihyasına, tasfiye memuru atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdiri ile ücretin davacıdan alınmasına, karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstinaf mahkemesince idda, savunma ve tüm dosya kapsamına göre ,dava dışı Doğuş Proje Ulaştırma İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin belirlenen süre içerisinde sermaye artırımında bulunmaması nedeniyle Ticaret Sicil tarafından usulüne uygun yapılan ihtara rağmen eksikliği yerine getirmediğinden şirketin ihyası ile birlikte tasfiye memuru atanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını, tasfiye memuru ücretinin ihyasına karar verilen şirketten alınması gerekirken şirketle organik bağı bulunmayan ve üstelikte şirketten alacaklı olan davacıya yükletilmesi hukuka uygun olmadığından ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına karar verilerek tasfiye memuruna takdir olunan ücretin ihyasına karar verilen şirketten tahsiline karar verilmiş, davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararındaki masraf ve vekalet ücretine açıkça istinaf sebebi yapmadığından bu hususta değerlendirme yapılmamıştır.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 23/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.