18. Hukuk Dairesi 2015/9518 E. , 2016/3005 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kavaklıdere Köyü 15, 16 ve 667 parsel sayılı taşınmazların Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, duruşmalı olarak yapılması ise davalılar vekilleri tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 23.02.2016 gününde temyiz edenlerden davalı .... vekilleri Av.... ve Av...., davalı ...Ş. vekili Av...ile davacı vekili Av..... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazlar arsa vasfında değerlendirilerek kamulaştırma bedeli belirlenmiş, sonrasında davacı idarenin talebi üzerine acele el koyma kararının verildiği mahkemenin 2013/57 Değişik İş dosyasında alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazlar bu defa arazi olarak değerlendirilerek bedelin tespit edildiği ve mahkemece acele el koyma dosyasındaki rapora göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktaysa da hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Dosyaya gönderilen....Belediye Başkanlığı"nın 05.09.2012 tarihli yazısında davaya konu taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onama sınırı dışında kaldığı, parsel ve çevresini kapsayan alanda 1/5000 nazım imar planı revizyonu doğrultusunda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hazırlandığı ve....Belediyesince 04.01.2012 tarihinde uygun bulunarak 11.01.2012 tarihli yazı ile değerlendirilmesi için ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına iletildiğini, dava konusu taşınmazların ... Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 28.06.2010 tarihinde onanan 1/25000 ölçekli ... ....sınırları içerisinde kaldığı ve parsellerin tamamının otoyol ve askeri sakıncalı alan
kullanımına isabet ettiği, ancak 1/25000 ölçekli ... ....1.İdare Mahkemesinin 05.04.2012 tarih ve 2012/743 sayılı kararı ile iptal edildiği, yine 22.01.2014 tarihli yazısında ise dava konusu taşınmazların belediyenin yol ve çöp toplama hizmetinden yararlanmadığı bildirilmiş ise de taşınmazların vasfını belirleme bakımından yetersizdir.
Oysa ki; ... Kurulunun Yargıtay"ca kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için, uygulama imar planı (genelde 1/1000 ölçekli) ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır. Aynı karara göre, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için ise, belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vs.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir.
Taşınmaz belediye nazım imar planı (1/5000 ve daha büyük ölçekli) içinde ise, .... Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere araştırılmalıdır.
Mahkemece öncelikle ilgili belediye başkanlığından dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazların imar durumuna dair ayrıntılı yazı alınıp, daha sonra yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak, özellikle keşif esnasında mahkeme hakimince gözlem yapılarak taşınmazların belediye hizmetlerinin hangilerinden yararlandığı hangilerinden yararlanmadığı, etrafında meskûn mahal olup olmadığı, varsa mesafeleri ve niteliği, taşınmazların mevcut durumu itibari ile kullanım şekli, bu taşınmazların konumu yani sokağa, yola olan cephesi, önemli merkezlere uzaklığı, üzerinde yapılaşmaya ilişkin olarak imar durumu gibi hususların ayrıntılı şekilde keşif zaptına geçirilmesi, taşınmazların değişik açılardan fotoğraflarının çektirilerek bunların onaylanıp dosya arasına alınması ve taşınmaz vasfının açık ve denetime elverişli şekilde tespiti ile kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Kamulaştırma Yasasının 15.maddesinin son fıkrasında, bilirkişilerce-aynı Yasanın 11.maddesinin (f) bendi hükmü gözetilerek- yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (06.08.2012 dava tarihi) esas tutulacağı öngörüldüğünden, davanın açıldığı 2012 yılına ait verilerin esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, acele elkoyma dosyasında alınan raporda talep tarihi olan 2013 yılına göre değerlendirme yapılarak henüz bu yıla ait verilerin oluşmadığı gerekçesi ile 2012 yılı verilerin esas alınmak suretiyle belirlenen m² değerine üretici fiyat endeksi uygulanarak 2013 yılı değerine ulaşılması,
3-Dava konusu 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki yapıların 2012 olan değerlendirme tarihine ait.. Bakanlığınca yayımlanan yapı birim fiyat listesine göre bedelinin belirlenmesi gerekirken acele elkoyma dosyasındaki talep tarihi olan 2013 yılına ait yapı birim fiyat listesi esas alınmak suretiyle yüksek bedel belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
4-Acele elkoyma kararının davalı vekiline tebliğ edildiği tarih olan 06.01.2014 tarihine kadar faize hükmetmek gerekirken, acele elkoyma kararının verildiği 11.12.2013 tarihine kadar faize karar verilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlerden davalılara iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.