5. Hukuk Dairesi 2020/9228 E. , 2021/14284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapuda sahte mahkeme kararı ile işlem yapılması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapuda sahte mahkeme kararı ile işlem yapılması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 20.000,00 TL tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu edilen ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 203 ada 1 parsel sayılı 5.072 m2 yüzölçümlü taşınmaz tapuda Hazine adına kayıtlı iken, dava dışı,... isimli şahıs sahte mahkeme ilamı düzenleyerek dava konusu taşınmaza malik olup, 13.01.1999 tarihinde ..."a devrettiği; ... tarafından da 25.03.1999 tarihinde dava konusu taşınmazın ..."ye satıldığı, ... tarafından da 21.07.1999 tarihinde dava konusu taşınmazın davacı..."a satıldığı, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nde açılıp, 2013/727 Esas sayılı dosya üzerinden görülen dava neticesinde;... ve ...hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yapılan yargılama neticesinde zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği anlaşılmış olup, Hazine tarafından davacı aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/401 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil istemli olarak dava açıldığı, açılan davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 20.06.2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 01.07.2014 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre, 4721 sayılı Yasa"nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu husususun mahkemece kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri tespit edilmeden, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınan emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılmadan, soyut ifadelerle taşınmazın m2 birim fiyatına 150,00-TL olarak değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re"sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.