16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6239 Karar No: 2019/1828 Karar Tarihi: 15.03.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6239 Esas 2019/1828 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu iptali ve tescil davası görülen bu olayda, 100 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 26.04.1990 tarihinde kesinleştiği ve açılan dava dilekçesinin 30.01.2009 tarihinde olduğu belirtilmiştir. Yargıtay bozma ilamında, dava dilekçesinin verildiği tarihten önceki 10 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle hak düşürücü süre yönünden davanın reddedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu edilen 164 ada 62 parsel hakkında daha önce verilen hüküm temyiz edilmeden kesinleştiği için bu parsel hakkında yeniden hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur. Hüküm fıkrasının belirli maddeleriyle ilgili kabul red oranlarına göre harç, vekalet ücreti ve diğer giderler de düzenlenmiştir. Kanun maddeleri ise, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesine neden olan 3402 sayılı yasanın 12/3. maddesi olarak belirtilmiştir.
16. Hukuk Dairesi 2016/6239 E. , 2019/1828 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış olup, temyize konu 100 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 26.04.1990 tarihinden dava dilekçesinin verildiği 30.01.2009 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi ve vekalet ücretinin de bu husus gözetilerek takdir edilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından yargılama giderine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; dava konusu edilen 164 ada 62 parsel hakkında daha önce verilen hüküm temyiz edilmeden kesinleştiğine göre bu parsel hakkında yeniden hüküm kurulması isabetsiz ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 4, 5, 6, 7 ve 8 nolu maddelerindeki kabul ve red oranına ilişkin harç, vekalet ücreti ve diğer giderlere ilişkin "kabul red oranına göre" kelimelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.