Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8702 Esas 2017/3383 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8702
Karar No: 2017/3383
Karar Tarihi: 26.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8702 Esas 2017/3383 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka ile davacı arasında düzenlenen sözleşmeye istinaden davalıya verilen çek karnesinden teslim edilen 52 adet çekin hala iade edilmediği ve bu durumun müvekkil banka açısından gayri nakdi çek riski oluşturduğu, ayrıca belirtilen çeklerin iadesinin olmadığını ve depo talebinin yerine getirilmediğini ileri sürerek, davalının 37.140 TL'lik depo talebi yönünden yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkeme kararı ise, bankanın davalı borçluya verilen çek karşılığı ödemesi gereken zorunlu karşılık tutarının bankaya depo edilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir düzenleme olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır ve mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/8702 E.  ,  2017/3383 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti.Belli günde davalı vekili Av.... gelmiş,diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan,onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında düzenlenen Sözleşmesine istinaden davalıya çek karnesi verildiğini, teslim edilen çek karnelerinden 52 adet çek yaprağının halen iade edilmediğini, müvekkili yönünden gayri nakdi çek riski oluştuğunu, davalıya çekilen ihtara rağmen kredi borcunun ödenmediği gibi belirtilen çeklerin de iade edilmediğini ve depo talebinin yerine getirilmediğini,davalı hakkında kredi alacağı ve çek riski depo talebi ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe çek riski depo talebine yönelik olarak kısmi itirazda bulunduğunu,davalının müvekkili ile düzenlediği sözleşmeden dolayı teslim aldığı çek yapraklarından dolayı sorumlu olduğunu belirterek, davalının 37.140,00 TL"lik depo talebi yönünden yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin çekten cayma bildiriminin bulunduğunu, çeklerle ilgili zamanaşımı süresinin dolduğunu,taraflar arasında düzenlenen sözleşmede müvekkilinin iade edilmeyen çeklerden dolayı bankaya risk bedelini depo edeceğine dair bir hüküm bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalının sözleşme hükümleri çerçevesinde teslim edilen çeklerden 52 adet çek yaprağının iade edilmediğinden davacı banka açısından 52 x 1.045,00 TL "den toplam 54.340,00 TL gayrinakdi çek riskinin oluştuğu, ancak davacının 37.140,00 TL çek risk bedeli talep ettiği, her ne kadar davalı taraf söz konusu çeklerden cayma bildiriminde bulunulduğu savunmasında bulunmuş ise de, çekten caymanın çek ibraz müddeti geçtikten sonra mümkün olduğu, halbuki davacının talep ettiği çek yasal risk bedellerinin ibraz süresi geçmiş çeklere ilişkin olmadığı, bu yönde davalı tarafça herhangi bir belge sunulmadığı, çeklerin davalı tarafından düzenlenerek piyasaya verildiği ve bankaya iadesinin mümkün olmadığı yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği, bu yöndeki savunmanın davalının çek yasal risk sorumluluk bedelinden muafiyetini gerektirmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı borçluya verilen çek karnesi nedeniyle bankanın yasal olarak çek hamiline ödemekle sorumlu olduğu zorunlu karşılık tutarının bankaya depo edilmesi istemine ilişkindir.
    Bankanın bu karşılıkları muhatabına ödemeden depo edilmesini isteyebilmesi için, banka ile müşteri arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir düzenleme olması gerekir.Yapılan incelemede taraflar arasında akdedilen 02.04.2010 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde bu yönde bir düzenleme olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış,mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.