12. Hukuk Dairesi 2018/10879 E. , 2019/14504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu ve ipotekli taşınmaz maliki aleyhine kredi alacağına ve limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine ipotekli taşınmaz malikinin şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak, ipotekli taşınmaz malikine muacceliyet ihbarı gönderilmediğini ve sair şikayetlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın kısmen kabulü ile icra emrinin kısmen iptaline karar verildiği, borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verildiği, anılan karara karşı borçlu vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
İİK"nun 150/ı maddesinde; ""Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir suretini icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar"" düzenlemesine yer verilmiştir.
İİK"nun 68/b maddesinde ise; "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İİK"nun 150/ı maddesinin son cümlesi; "Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.
Anılan madde hükmü gereğince, ipotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK"nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir ve mahkemece re"sen nazara alınmalıdır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemelere göre, İİK"nun 150/ı maddesi kapsamında ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK"nun 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerekir.
Somut olayda; dosya kapsamında ipotekli taşınmaz malikine TMK"nun 887. maddesi uyarınca muacceliyet ihtarında bulunulduğuna ilişkin bir kayıt bulunmadığından, taşınmaz maliki yönünden borcun muaccel hale gelmediği, bu nedenle davacı borçluya ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı açıktır. Anılan gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulüne ve icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esastan ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi"nin 15/03/2018 tarih ve 2018/415 E. - 2018/585 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 22/11/2017 tarih ve 2016/272 E. - 2017/340 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 09/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.