8. Ceza Dairesi 2019/2035 E. , 2019/12287 K.
"İçtihat Metni" Dikkat veya özen yükümlülüğüne aykırı davranma sonucu kaçmaya neden olma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 292/1, 293/1 ve 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezalası ile cezalandırılmasına dair BAKIRKÖY 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2017 tarihli ve 2016/467 esas, 2017/828 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 292. maddesinde düzenlenen hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunda failin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 101. maddesi uyarınca hakkında tutuklama kararı verilmiş ya da hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunan bir kimse olması gerektiği, söz konusu suçların özgü suç niteliğinde olduğu, bu suçların yalnızca durum ve sıfatı anılan maddelerdeki tanıma uyan kişilerin işleyebileceği nazara alındığında, savunmasının tespiti amacıyla hakkında yakalama emri düzenlenen sanığın, devriye görevini ifa eden kolluk görevlilerince yakalanarak hakkında adli rapor alındıktan sonra ekip aracına bindirileceği esnada kaçması şeklinde gerçekleşen somut olayda, sanığın üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığı cihetle, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde,
Kabule göre de,
Evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22.01.2019 gün ve 1061 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.01.2019 gün ve KYB/2019-9515 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-) TCK.nın 292. maddesinde düzenlenen hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunda failin CMK.nın 101. maddesi uyarınca hakkında tutuklama kararı verilmiş ya da hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunan bir kimse olması gerektiği söz konusu suçların özgü suç niteliğinde olup bu suçları yalnızca durum ve sıfatı anılan maddelerdeki tanıma uyan kişilerin işleyebileceği gözetilip bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; savunmasının tespiti amacıyla hakkında yakalama emri düzenlenen hükümlünün, devriye görevini ifa eden kolluk görevlilerince yakalanıp hakkında adli rapor alındıktan sonra ekip aracına bindirileceği esnada kaçması şeklinde gerçekleşen eyleminde atılı suçun unsurları oluşmadığı gözetilerek, CMK.nın 223/2-a maddesi uyarınca beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-) Kabul ve uygulamaya göre de, Ceza Genel Kurulunun, 22.04.2014 gün ve 2013/3-752 esas, 2014/200 sayılı kararı gözetildiğinde, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmediği anlaşılan hükümlü hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırım ya da tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2017 gün, 2016/467 esas 2017/828 karar sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle, sanığın CMK.nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatine; hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, 1 no"lu bozma nedenine göre 2 no"lu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 15.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.