
Esas No: 2014/20133
Karar No: 2014/20757
Karar Tarihi: 28.10.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/20133 Esas 2014/20757 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Trabzon 2. İş Mahkemesi
Tarihi :03.07.2014
No :2014/171-2014/339
Dava, aksine Kurum işleminin iptaliyle muristen ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; kendisinden aylık bağlanması talep edilen muris kocanın 03.07.2011 tarihinde vefat ettiği, 2001-2009 arası dönemde muris adına tescilli 487 gün zorunlu SSK çalışmasının bulunduğu, 420 gün askerlik süresi borçlanılıp bedelinin 23.01.2014 tarihinde ödendiği, 31.01.2014 tarihli ölüm aylığı tahsis talebinin borçlanma hariç 900 gün prim şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasanın 32. maddesinin 17.04.2008 tarih 5754 sayılı Yasanın 20. maddesiyle değişik 2. fıkrasının (a) bendi “En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,...” olanlara ölüm aylığı bağlanacağı hükmünü içermektedir. Mahkemece, yasada öngörülen “...her türlü borçlanma süreleri hariç...” ibaresinin sigortalılık süresi ve prim gün sayısını birlikte içerdiği hususu gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine gerekçelerle ölüm aylığı bağlanmasına hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece, murisin diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalılığının bulunup bulunmadığı araştırılıp, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.