3. Hukuk Dairesi 2017/5062 E. , 2019/2760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; .... Mah. 4250 ada 9 parseldeki taşınmazın sahibi olduğunu davalı ... ve babası ...."a taşınmazı kiraya verdiğini, davalıların kira borçlarını ödemediklerini ve yıllık artışa uymadıklarını, hala iş yerini kullandıklarını, davalılar aleyhine icra takibi başlattığını,davalıların icra dosyasına kira borcunun bulunmadığı ve iş yerini boşalttıklarını beyan ederek itiraz ettiğini, taşınmazı iddia ettikleri 24.10.2012 tarihinde değil 20.06.2013 tarihli el yazısı ile yazılı tutanakla boşalttığını, davalıların toplam 01.12.2012-01.06.2013 tarihleri arasında aylık 900 TL den 6300 TL kira borcunun bulunduğunu,bu nedenlerle itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde icra takibinin dayanağı olarak 01.10.2011 tarihli ve aylık 800 TL kira bedelini içeren kira kontratı gösterilmiş ise de; aynı taşınmaz ile ilgili davacı ile davalı ... hakkında 01.11.2011 tarihinde yeni bir kontrat düzenlendiğini,takibe dayanak olan ilk kontratın hükümsüz kaldığını,bu nedenle davanın dayanağının bulunmadığını,taşınmazın kanalizasyon basması nedeni ile boşaltıldığını, anahtarı da ..."a teslim ettiklerini, tutanağa o zaman bağlanmadığını, ancak boşalttıktan 6 -7 ay sonra kiralananın boşaltıldığına dair tutanak düzenlendiğini,oysaki taşınmazın 31.10.2012 sonrası Kasım ayı başlarında boşaltıldığını, kendilerinin dayanağı olan 01.11.2011 tarihli aylık 500 TL bedelli kira sözleşmesinin ..."a vekaleten babası ....tarafından imzalandığını beyan etmiştir.
Mahkemece ....Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada; ..."n 01/11/2011 tarihli kontratın içeriğini okumadan imzaladığını beyan ettiği, taşınmazın 01/10/2011 başlangıç tarihli sözleşme ile aylık 800 TL"den ...."ya
kiralandığı, ..."nın sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı, kiralayanların ... ve ... olduğu, daha sonra ... ile ...."a ve ..."a vekaleten ... arasında 01/11/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiği, kira bedelinin 500 TL"ye indirildiği, ..."un bu sözleşmeyi vekaleten imzaladığı, vekaleten imzaladığını 2.Sulh Hukuk mahkemesindeki duruşmada kabul ettiği, imzalanan 01/11/2011 başlangıç tarihli sözleşme ile 01/10/2011 tarihli sözleşmenin hükümsüz hale getirildiği, ikinci sözleşmede kiracının ... olduğu, ikinci sözleşmede davalı ..."nın imzasının bulunmadığı, kiracı olarak İhsan Aracının imzasının bulunduğu ve bu nedenle ...."ya husumet yöneltilemeceği gerekçesiyle .... yönelik dava yönünden davanın husumet yönünden reddine ,... ile ilgili olarak ise ikinci kira sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edildiğinden ve davacı tarafından birinci kira sözleşmesine dayanılarak takip yapıldığı gerekçesiyle davanın esastan da reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalılar aleyhine 2012 yılı Aralık ayı, 2013 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları kira alacağı için takip başlatılmış ve davalıların takibe itirazı sonucu takip durmuştur. Dosyaya sunulan 01.10.2011 tarihli ve 01.11.2010 tarihli farklı kira bedelleri belirlenmiş iki adet sözleşme bulunmakla mahkemece ikinci sözleşme ile ilk sözleşmenin hükümsüz hale getirildiğine dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki 01.10.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi taraflarca veya mahkeme kararı ile ortadan kaldırılmadıkça hüküm ifade etmeye ve tarafları bağlamaya devam eder. Dolayısıyla davacı taraf bu sözleşmeye dayanarak alacak talebinde bulunmakla sözleşmenin hüküm ifade etmeye devam ettiği dikkate alınarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.