23. Hukuk Dairesi 2019/514 E. , 2020/875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı işçi tarafından müvekkili aleyhine işçilik alacaklarının tahsili amacıyla açılan dava nedeniyle icra dosyasına ilgili hastane tarafından 8.097,54 TL ödeme yapıldığını, müvekkili idare ile davalı şirketler arasında akdedilen sözleşme hükümleri gereğince sunulacak olan hizmetlerde çalıştırılacak personelin işçilik alacaklarına ilişkin yükümlülüklerin yükleniciye ait olduğunu ileri sürerek 8.097,54 TL"nin ödeme tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... Ltd.Şti. davanın haksız olduğunu savunarak reddini istemiş diğer davalılıar yargılamaya katılmamışlardır.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı idarenin Borçlar Kanunu genel hükümleri çerçevesinde sorumlu olması gerektiği, ihbar tazminatı yönünden son işverenler ...... Yem. İşl. G.Md.Tem. İşl.Tem.Güv.Tur.San.Tic.Aş./ .... İşl. Tem.İşl.ve Md.Tur....San Tic.Ltd.Ştiden (her bir şirket borçlardan 1/2 oranında sorumlu olmak kaydıyla) "in sorumlu olduğu, ihbar tazminatı dışındaki borçlar yönünden her bir davalı şirket açısından çalıştırdıkları dönem/gün dikkate alınarak yapılan bilirkişi hesaplaması usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır.
Ancak, somut olayda, davalılardan ... ... Ltd.Şti. ile ... Yemekhane Ltd.Şti. arasında adi ortaklık ilişkisi mevcut olduğu göz önünde bulundurularak mahkemece, adi ortaklığın borcu nedeniyle ortakların müteselsilen sorumlu oldukları, birlikte sorumluluk gereği adi ortaklığı teşkil eden şirketler hakkında müteselsilen hüküm kurulması gerekirken bu davalılar yönünden her birinin borçların ½ sinden sorumlu olduğuna karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.