13. Hukuk Dairesi 2015/41535 E. , 2018/4513 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, kedileri ve çocukları için Türkiye"de yaz tatillerini geçirmek amacıyla konut almak istediklerini, bu nedenle konut inşası ve satış işi ile iştigal eden davalı şirketten 18.08.2006 tarihli sözleşme ile ... Club"da Mayıs 2008 tarihinde teslim edilmek üzere 2 adet gayrimenkulü 230.000,00 GBP bedelle satın aldıklarını ve muhtelif tarihlerde toplam 220.000,00 GBP ödediklerini, davalının yapılan ödemelere rağmen sözleşmeye riayet etmeyerek gayrimenkulleri süresinde teslim etmediğini, taraflar arasında 2. bir sözleşme yapılarak anlaşma sağlandığını, ancak davalı şirketin yine inşaatları tamamlayarak iskan ruhsatlarını alamadığını, yakın zamanda inşaatların bitmesinin mümkün görünmediğini ileri sürerek, davalının temerrüdü ve ayıplı/kötü ifası nedeniyle satıştan döndüklerinden akdin feshine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla ödenen 220.000,00 GBP"nin fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının reeskont faizi ile birlikte iadesine, tapu masraf ve harçları olarak ödedikleri 17.982,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsiline, bu hususta mahkemece karar verilmediği takdirde satın alınan taşınmazların taahhüt edilen niteliklerde olmaması nedeniyle nefaset farkının tespit edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 582.012,00 TL satış bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 17.982,00 TL tapu masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar arafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahi olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı yüklenici sıfatı ile konut yapıp satan satıcı olup, davacılar da bu satıcıdan konut satın alan tüketici vasfındadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, davaya tüketici mahkemesi sıfatı ile bakılarak karar verilmesi gerekirken, genel mahkeme olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.