17. Hukuk Dairesi 2019/957 E. , 2020/6956 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... Türk Sigorta Şirketi arasındaki dava hakkında Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 22.10.2015 tarihli, 2015/119-2015/629 sayılı hükmün temyiz isteminin Dairemizin 03.12.2018 gün, 2016/1519-2018/11621 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
- K A R A R -
1-Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, her ne kadar Dairenin 03.12.2018 gün, 2016/1519 Esas-2018/11621 Karar sayılı ilamı ile davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş ise de; aşağıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görülerek, Dairemizin 24/11/2016 gün 2014/13223 Esas, 2016/10848 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilerek, dosyanın yeniden yapılan temyiz incelemesi sonunda;
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş; davalı vekili ise, davadan önce davacıya ödeme yapılarak müvekkilinin ibra edildiğini, düzenlenen ibranamenin üzerinden iki yıl geçtiğinden hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu nedenle müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını savunmuş; mahkemece, davalının savunmasında belirttiği ibraname araştırılmaksızın ve tartışılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu"nun (KTK) 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal
edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re"sen dikkate alınmalıdır. Buna göre taraflar arasında düzenlenmiş bir ibraname var ise ve bu ibranamenin içeriği ile dava konu talep aynı ise ve ibranamenin düzenlendiği tarihin üzerinden iki yıl geçmiş ise davalının sorumluluğu yoluna gidilemeyecektir.
Davalı vekili, yargılamada ısrarlı savunmalarında, davacı ile müvekkili arasında ibraname düzenlendiğini savunmuş, buna ilişkin delilinin toplanmasını talep etmiş, delilinin toplanmasına ilişkin giderleri yatırdığını bildirmiş ve ibranamenin bulunduğu yeri bildirmiş olmasına rağmen mahkemece davalının bu savunmaları üzerinde durulmayarak, düzenlendiği iddia edilen ibraname bulunduğu yerden getirilmeyerek ve içeriği tartışılmayarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Buna göre mahkemece; açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında düzenlendiği iddia edilen ibranamenin bulunduğu yerden getirtilerek ibraname içeriğinin ve sonuçlarının değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.12.2018 gün, 2016/1519 Esas-2018/11621 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, tashihi karar ve temyiz peşin harçlarının istek halinde davalıya geri verilmesine, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.