
Esas No: 2017/9730
Karar No: 2018/4503
Karar Tarihi: 12.04.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9730 Esas 2018/4503 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI-BİR.DAVACI : ... vekili avukat ...
DAVALI-BİR.DAVALI : ... vekili avukat ...
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-bir.davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, üzerine bina yaptırdığı ... İli ... İlçesi Merkez Mahallesi Merkez Mevkiinde kain 82 parsel nolu taşınmaz üzerindeki 1.kat 1 nolu bağımsız bölüm olan kat mülkiyetli daireyi 01/08/2002 tarihinde tapuda satış akdiyle davalıya sattığını, davalının satış esnasında imzaladığı protokol ile 1999 yılında bu katlar üzerine 2 kat daha ilave edildiğini ve kat mülkiyeti yapılmadığından katların kat mülkiyeti yapılması için kendisine müracaatında şartsız olarak kat mülkiyetine çevrilmesine izin vereceğini, vermekten imtina ettiği takdirde yazılı taahhüdü olan kırk milyar lirayı defaten davacıya ödemeyi kabul ettiğini, bu taahhütnameye davalının uymadığını, bunun üzerine 27/05/2004 tarihinde... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/151 E sayılı dosyası ile kat mülkiyetine izin verilmesi davası açtığını, davalının muvafakat etmediğini ve davanın reddine karar verildiğini, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini ifade ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL cezai şart alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacıdan daire satın aldığını ancak taahhütname imzalamadığını, taahhütnamenin aslı ibraz edildiğinde beyanda bulunacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalının imzaladığı taahhütnameye göre kat mülkiyetine geçişte davalının muvafakat vermemesinden kaynaklanan cezai şart isteğine ilişkindir. Davalı, satış işlemi esnasında taahhütname imzalamadığını beyan etmiştir. Dosyaya ibraz olunan 01.08.2002 tarihli Taahhütnamedir başlıklı belgenin incelenmesinde davalı imzası bölümünün ters olduğu görülmektedir. Diğer yandan, davacı hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/75 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, dava sonucunda davacının beraatine karar verilmişse de kararın temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin 2014/8565 Esas ve 2016/9510 Karar sayılı ilamı ile “...Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından verilen 12/12/2011 tarihli raporunun mahkemece yeterli olarak görülmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, başka bir bilirkişi veya Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş İhtisas Kurulundan, suça konu belgenin sahte olarak oluşturup oluşturulmadığına ilişkin yeni bir rapor aldırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması...” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Söz konusu dava dosyasının akıbetinin bu dosyanın sonucunu etkileyeceği muhakkaktır. Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 74. maddesi uyarınca hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlar. Bu nedenle açılmış bir ceza davası var ise ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekir. Hal böyle olunca, TBK.nun 74. maddesi uyarınca bu ceza davası sonucunun HMK.nın 165. maddesi de gözetilip bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi zorunludur. Karar bu yön itibariyle usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.