Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11705
Karar No: 2018/8042
Karar Tarihi: 24.10.2018

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma 32 kez - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/11705 Esas 2018/8042 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, katılanların vekili sıfatıyla devletten tahsil ettiği tazminat bedellerini eksik ödediği iddiasıyla mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın ibraz ettiği belgelerde tazminat bedellerinin hak sahiplerine ödendiği görülmektedir. Bu nedenle, mahkumiyet hükmü yetersiz gerekçe ile verilmiştir. Ayrıca, sanığın güveni kötüye kullanma suçu yerine görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyeti de hatalıdır. Sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uygulanarak savunma hakkı kısıtlanmış ve hak ve yetkilerinin kullanımının yasaklanması hakkında da belirsiz bir hüküm verilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
TCK'nın 32, 43, 53 madde ve bendleri
CMK'nın 226/1, 310/1, 317 ve 321. maddeleri
5. Ceza Dairesi         2015/11705 E.  ,  2018/8042 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma (32 kez)
    HÜKÜM : Zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Katılanlardan ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettikleri anlaşılmakla, aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca temyiz istemlerinin REDDİNE, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 13/03/2012 tarih ve 2011/6-386 Esas, 2012/99 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, kararda başvurulacak yasa yollarına ilişkin bildirimde sürenin başlangıcının “tefhim veya tebliğ” şeklinde gösterilmesi nedeniyle bildirim eksik ve yanıltıcı olduğundan, bu durumun eski hale getirme nedeni olarak kabulü ile katılan ..."ın temyizinin süresinde olduğu gözetilerek incelemenin sanık ... ile katılanlardan ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Avukat olan sanığın, katılanların vekili sıfatıyla devletten tahsil etmiş olduğu tazminat bedellerini katılanlara eksik ödediği iddia ve kabul edilen somut olayda, suçlamayı kabul etmeyen sanığın ibraz ettiği katılanların eli ürünü olan imza ve parmak izlerini taşıyan, tazminat bedellerinin hak sahiplerine ödendiğini gösteren ibranameler karşısında, mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanığın, katılanlar adına 26/12/2006 tarihinde devletten tahsil ettiği tazminatı katılanlara eksik olarak ödemesi eyleminin TCK"nın 155/2. maddesinde tanımlanan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu nazara alınmadan icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
    CMK"nın 226/1. maddesine aykırı biçimde iddianamede yer almadığı ve ek savunma hakkı tanınmadığı halde sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    TCK"nın 53/1-e madde ve bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hak ve yetkilerin kullanımının yasaklanmasına karar verilirken hangi hak ve yetkiye ilişkin olduğu gösterilmeksizin maddenin tümünü kapsayacak ve infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık ile katılanlardan ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi