7. Hukuk Dairesi 2014/14474 E. , 2015/2594 K.
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, 20.09.2007 tarihinde davalı şirketlerin ortaklığında alınan ... İlçesi ... konutlu ... İnşaatının ada içi alt yapı ve çevre düzenlemesi işinde işçi olarak çalışmaya başladığını, işe girdiğinde aylık 750,00 TL ücret belirlendiğini, işe girerken kendisinden SGK işe giriş işlemleri için kimlik ve diğer belgelerin istendiğini, uzunca bir süre işe giriş bildiriminin yapılmış olduğunu zannettiğini, epilepsi hastası olduğunu, bu nedenle beyin ameliyatı olduğunu, hastaneye geldiğinde SGK kaydının olmadığının söylendiğini, bu konu ile ilgili olarak ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2009/1409 Esas sayılı dosyası ile açılmış davası olduğunu, ağır bir hastalıkla uğraştığını, çocuklarının bakımını bu haliyle sağlamaya çalıştığını, işe ihtiyacı olduğunu, davalı şirket sahiplerinin bu ihtiyaçlı durumundan yararlandığını, sürekli oyaladıklarını, bir süre sonrada maaşlarını da eksik ödemeye başladıklarını, ücretlerin ödenmesi için işverene başvurduğunu, ancak alacaklarının ödenmediğini, çalıştığı süre içerisinde 7.370,00 TL ücret alacağının kaldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalılar, cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, mahkemenin 2009/1409 Esas sayılı dosyasında davacının davalılar ve SGK aleyhine açmış olduğu hizmet tespiti davasının mevcut olduğu, bu dosya münderecatında davacının SGK kayıtlarının bulunduğu, SGK kayıtlarına göre 20/09/2007 ve 20/08/2009 yıllarını da içine alacak şekilde ilk defa muhtarlık nedeni ile 09/10/1998 tarihinde başlayan BAĞKUR sigortalılığının 30/04/2011 tarihine kadar sürdüğünün görüldüğü, yine ... Şirketine ait işyeri dosyasında davacının ismine rastlanmadığının bildirildiği, ... Mal Müdürlüğü"nün cevabi yazısına göre davacının seyyar satıcılık faaliyetinden dolayı vergi kaydının 16/05/2006 tarihinde başlayıp 22/04/2011 tarihine kadar devam ettiğinin görüldüğü, bu itibarla davalının sigortalılığın ispatını istediği dönemde vergi kaydı ve BAĞKUR sigortalılığının devam ettiği, davalılara ait işte eylemli olarak çalıştığına ilişkin olarak yalnızca tanık beyanlarının mevcut olduğu, bunun dışında resmi belge bulunmadığı, buna karşın BAĞKUR primlerini sigortalılığının tespitini talep ettiği tarihler arasında dahi yatırdığı, BAĞKUR sigortalılığının devamını ispat eder resmi belgeler karşısında tanık beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça temyiz edilmeden kesinleştiği, dolayısıyla davacının davalılara ait işyerinde çalışma olgusunun ispat edilemediği ve bu davadaki taleplerin de yersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Dosya içeriği ve tanık beyanlarına göre davacı davalı işyerinde çalışırken hafta içi günlerde çalıştığı, ancak açmış olduğu hizmet tespiti dosyasında davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde zorunlu BAĞKUR sigortalısı olduğu gerekçesiyle mahkemece hizmet tespiti davasının reddine karar verilmiştir. Hizmet tespiti davasında mahkemece davacının davalı işyerinde çalıştığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmemiştir. Davacının önceden gelen BAĞKUR sigortalılığı olması ve cumartesi-pazar günleri de pazar tezgahı açması nedeniyle BAĞKUR sigortalılığının devam ettiği açıktır. Hizmet tespiti dosyasında yasal olarak çifte sigortalılık oluşturulamayacağı gerekçesiyle red kararı verildiği, davacının davalıya ait işyerinde çalışmadığı gerekçesiyle red kararı verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece dosya içindeki deliller değerlendirilerek davacının davalı işyerinde çalıştığının tespit edilmesi halinde hizmet süresi belirlenerek çıkacak sonuca göre davacının istekleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.