Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, saat 11:45 sıralarında, hırsız yakalandığı ihbarı üzerine kolluk ekipleri tarafından olay yerine intikal edildiği, olay yerinde ihbarda bulunan ..., ... ile sanıkların bulunduğu, ihbarda bulunan kişilerin, sanıkların kaçak kazı yaptıklarını beyan ettiği, sanık ...’ın üst aramasında 1 adet el feneri bulunduğu, olay yerinde ise siyah poşet içerisinde çekiç, tornavida, keski ve el feneri bulunduğu, sanık ...’ın kolluktaki ifadesinde, hırsızlığa teşebbüs eden ve kendilerine hakaret eden şahsı kovalarken dava konusu yere girdiklerini, el fenerini de savunma amaçlı olarak yanına aldığını , Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda fenerin kendisine ait olmadığını, duruşmada ise feneri savunma amaçlı olarak yanına aldığına ilişkin çelişkili ifadelerde bulunduğu, olayın gündüz gerçekleşmesi itibariyle sanığın olay saati itibariyle yanına el feneri almasını gerektirir bir durum olmadığı, sanıkları ihbar eden kişilerin Cumhuriyet Savcılığında tanık sıfatıyle verdikleri ifadelerinde, sanıkları kazı yaparken yakaladıklarını beyan ettikleri, tutanak mümzilerinin duruşmada tanık sıfatıyla dinlendiği, tanık ...’nun, olay günü hırsızlık ihbarı için olay yerine gittiklerinde iki sanıkla karşılaştıklarını, daha sonra müzeden görevlileri çağırdıklarını, müze görevlilerinin tarihi eser olmadığını söylediğini, mahkemece sorulması üzerine, sanıkların üzerlerinde ve ellerinde toprak ve çamur izi olduğunu, ancak sanıkları bizzat kazı yaparken görmediğini beyan ettiği anlaşılan dosya kapsamında;
Öncelikle, Müze Müdürlüğüne ve Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna, olay yeri tespit tutanağı da eklenmek suretiyle, müze görevlileri tarafından dava konusu olaya ilişkin olarak yapılan inceleme neticesinde düzenlenen rapor ve tüm belgelerin celbi için müzekkere yazılarak, ilgili evraklarının temininden sonra, olay yerinde fen bilirkişisi ve arkeolog bilirkişi refakatinde keşif icrası ile, mümkünse ihbarda bulunan tanık ..., ...’ın da olay yerinde beyanına başvurularak, bizzat sanıkları kazı yaparken görüp görmediklerinin, sanıkların kıyafetinde, ellerinde toprak ya da çamur izi olup olmadığının, olay yerinde herhangi bir kazı çukuru tespit edip etmediklerinin ayrıntılı biçimde sorulması ve refakate alınan bilirkişilerce de herhangi bir kazı eylemi gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise kazı çukurunun derinliği, kazı yapılan alanın sit alanı ya da korunması gerekli kültür varlığı niteliğinde olup olmadığı hususlarının tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespiti ile akabinde, kazı eylemi gerçekleşmiş ise, olay yerinde siyah poşet içerisinde ele geçirilen malzemeler üzerinde DNA incelemesi yapılarak sanıklara ait olup olmadıkları belirlenerek sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.