Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1742
Karar No: 2018/4694
Karar Tarihi: 04.06.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1742 Esas 2018/4694 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/1742 E.  ,  2018/4694 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalı -... ve ... aleyhine 26/08/2010 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 03/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’in tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacıların temyiz itirazlarına gelince;
    a) Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili; 07/04/2009 tarihinde davalılardan ...’nün kullandığı kamyonetin T şeklindeki kontrolsüz kavşağa geldiğinde, kavşak başında sürücüsü tespit edilemeyen ve diğer davalı ... adına tescilli minibüsün yolcu indirip bindirmekte olduğu esnada, davalı ...’nün kullandığı kamyonetin müvekkillerinden...’a çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası...’ta zihinsel gerilik bulgularının tespit edildiğini, bu durumun küçüğün yaşamı boyunca süreklilik arz edeceğini, bir engelli olmanın tüm zorluklarına ömür boyu katlanmak zorunda kalacağını, bu zorluk ve acıyı anne babanın da küçükle birlikte çekeceğini belirterek, küçük Tuğba lehine 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın,...’un anne ve babası olan diğer müvekkilleri lehine 10.000,00‘er TL manevi tazminata hükmedilmesi isteminde bulunmuş, davacılar vekili 06/09/2015 havale tarihli dilekçesinde ise maddi tazminat yönünden talebini 51.205,70 TL ye çıkararak, maddi ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri; davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; maddi tazminat isteminin kabulü ile kusur oranları nispetinde 12.801,42 TL nin davalı ...’den 38.404,27 TL nin davalı ...’den kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili ile davacı...’a verilmesine, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı... lehine 10.000,00 TL, davacı ... lehine 4.000,00 TL ve davacı ... lehine 4.000,00 TL olmak üzere 18.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” ve aynı Kanunun 88. maddesi ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar” düzenlemeleri ile motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ayrıca birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
    818 sayılı BK’nın 50 ve 51. maddelerinde de, haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda, zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanlardan birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenlenmiştir. Aynı hüküm 6098 sayılı TBK’nın 61. maddesinde de tekrar edilmiştir.
    Dolayısıyla, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1. maddesinde trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. Davacılar dava dilekçesinde zararın tamamını davalılardan talep etmiştir. Davalıların sorumluluğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesine dayanmaktadır. Davacıların zararın tamamını davalılardan talep etmesi, davacıların müteselsil sorumluluk ilkesine dayandığının bir göstergesidir. Davacılar açıkça davalıların kusurları oranında sorumlu tutulmalarını istemediklerine göre; mahkemece, davacı... lehine hükmedilen maddi tazminatın tamamının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalıların kusur oranlarına göre sorumlu tutulmaları doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    b) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi (Mülga 818 sayılı BK m.47) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda; olayın oluş şekli, tarafların kusur durumları, yaralanma ve maluliyet oranı ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Davacılar yararına daha üst seviyede manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalı ...’in tüm temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi