16. Hukuk Dairesi 2016/5246 E. , 2019/1819 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "... Dava konusu 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden tespit maliki ..."ın mirasçıları da davaya dahil edilerek taraf koşulunun sağlanması ve dava konusu 305 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davacı tarafın tutunduğu 1 nolu vergi kaydının kadastro çalışmaları sırasında revizyon görüp görmediği Kadastro Müdürlüğünden sorulması; 305 parsel sayılı taşınmazın kuzeyindeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek tespit dışı bırakıldığına göre, öncelikle dava konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak çevre köylerden seçilecek mahalli bilirkişi huzurunda yeniden keşif yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının reddine; taşınmazın payları da gösterilerek davalı mirasçıları adına tesciline; davacı ..."nın 305 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının kabulüne; çekişmeli taşınmazın tamamı 1080 pay kabul edilerek Zamanhan .... mirasçıları adına payları da gösterilmek suretiyle tesciline karar verilmiş; hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine tam olarak getirilmesi zorunludur. Ne var ki, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gereği yerine getirilmemiş, davaya konu 3 sayılı parselin tespit maliki ...."ın mirasçısı ...."ın 01.06.2011 tarihinde vefat etmesi nedeniyle mirasçıları; ayrıca Zamanhan ..."ın mirasçısı ...."ın 07.01.2007 tarihinde ve ...."ın 29.08.1969 tarihinde vefat etmesi nedeniyle mirasçıları davaya çağırılarak yöntemine uygun şekilde taraf koşulu oluşturulmadığı gibi; karar başlığında dahi mirasçıları tam olarak gösterilmemiştir. Taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir. Öte yandan çekişmeli 305 parsel sayılı taşınmaza komşu mera parseli olması nedeniyle bozma ilamında belirtildiği şekilde usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, taşınmaz ile komşu mera parselinin ne şekilde ayrıldığı, taşınmazın meradan açma veya meranın devamı niteliğinde olup olmadığı hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve desteklenmiş rapor aldırılmamış, taşınmazın niteliğini ve sınırlarını belirleme maksadıyla hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle, 3 sayılı parsel yönünden taraf teşkilinin sağlanması hususunda davacı Hazineye süre ve imkan tanınmalı, bundan sonra davaya dahil edilecek olan mirasçıların da savunmaları sorulup, saptanmalı, iddia ve savunma çerçevesin de araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
305 sayılı parsel yönünden ise dava konusu taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları harita genel komutanlığından getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, teknik bilirkişi, daha önceki keşfe katılmayan 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, dava konusu taşınmaz ile komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemece taşınmazın görüntüsü ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansımalı, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera olup olmadığı hususlarında tek tek ve olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığını, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, meradan açılan bir yer olup olmadığını, meranın devamı niteliğinde olup olmadığını, üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere dayalı, yan görünüş (kesit) krokisi ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak dava konusu taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliği, sınırları, mera vasıflı olup olmadığı ve mera ile ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen ayrıntılı rapor hazırlattırılmalı, kazandırıcı zamanaşımı yolu ile kazanılabilecek nitelikte bir taşınmaz olduğunun tespiti halinde zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı, kesin olarak belirlenmeli, dava konusu taşınmazın mera olduğu sonucuna varıldığı takdirde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuken değer taşımayacağı gözetilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.