17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/4678 Karar No: 2020/6952 Karar Tarihi: 12.11.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4678 Esas 2020/6952 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2019/4678 E. , 2020/6952 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü, trafik sigortacısı olduğu aracın kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp maddi-manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davaya bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp zarara neden olan aracın işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısından tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece 6335 sayılı Yasa ile değişik TTK"nın 5/3. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp görev ilişkisine dönüştürüldüğü, buna göre TTK"nın 4. ve 5. maddeleri gereğince sigorta şirketinin taraf olduğu davalara bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Anılan karar hatalı olup bozmayı gerektirmektedir. Davanın açıldığı tarih 20.05.2011 olup, açılan bu davaya dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu uygulanacaktır. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu"na göre asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev değil iş bölümü ilişkisidir (TTK"nun 4 ve 5.maddeleri). Buna göre görev konusun resen ele alınması mümkün olmayıp taraflarca iş bölümü itirazı olarak ileri sürülmesi gereklidir. İş bölümü itirazının ise yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği hususu TTK."nun 5. ve HUMK."nun 187. maddelerinde düzenlenmiştir. İlk itiraz olarak ileri sürülmeyen işbölümü itirazının mahkemece kabul edilmemesi gerekir. Somut olayda, davalılarca usulüne uygun ve süresi içinde ileri sürülmüş bir iş bölümü ilk itirazı olmadığı gibi mahkemece asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemesi arasındaki ilişkinin dava tarihindeki TTK"ya göre iş bölümü ilişkisi değil de görev ilişkisi olduğu kabul edilerek resen görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.