19. Hukuk Dairesi 2016/6856 E. , 2017/3374 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını,kullanılan kredinin vadesinde ödenmemesi üzerine çekilen ihtara rağmen borç ödenmediğinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaliyle,%20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin krediyi kullanan dava dışı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, davacı bankanın hem rehin yolu ile hemde ilamsız icra takibi başlatarak fazla talepte bulunduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığını,kredi borcunu ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı Ltd.Şti arasında akdedilen 07/12/2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı, bu kredi kapsamında 14 adet ticari kredinin kullanıldığı, dava dışı şirketin edimini yerine getirmediğinden sözleşmenin fesh edilerek takip başlatıldığı,davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kefalet borçlarını kapsamadığı,tahsilde tekerrür olmaması nedeniyle hakkında icra takibinde bulunulabileceği,davalının davacı bankaya müteselsil kefil olarak 541.168,77 TL asıl alacak, 87.976,44 TL işlemiş faiz, 4.398,82 TL BSMV, 8,00 TL ihtarname masrafı toplamı 633,552,03 TL ödemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan %20 inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinde kefaleti bulunan davalı hakkında başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece uzman bilirkişi raporu alınmışsa da , alınan rapor hüküm vermeye yeterli nitelikte değildir. Mahkemece davacının itirazlarını karşılar mahiyette bankacılık konusunda uzman yeni bir bilirkişiden banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak özellikle davalının temerrüt tarihi ve uygulanacak temerrüt faizleri yönünden denetime açık rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.