8. Hukuk Dairesi 2017/6578 E. , 2017/17330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Babalık
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava dilekçesinde, 03.04.2004 tarihinde biyolojik baba olduğu beyan edilen... ile anne ..."in evlilik dışı birlikteliğinden doğan ve nüfusa tescil edilmeyen "..." adlı çocuğun davacı ..."in çocuğu olarak nüfusa tescil edilmesi istenmiştir.
Mahkemece, çocuk ..."nın nüfus kaydının bulunmaması dava şartı olarak değerlendirilip davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir.
Dava, soybağının tespiti yanında çocuğun nüfusa tescili istemini de içermektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 28.maddesi gereği kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Dolayısı ile kişinin nüfusa tescili kişilik açısından kurucu bir unsur olmayıp bildirici mahiyettedir.
Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu"nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı).
Babalığın mahkemece hükmen tespiti davası için, çocuğun nüfusa tescil edilmiş olması ön şart değildir. Çünkü, çocuğun nüfus siciline kaydedilmiş olması, Türk Medeni Kanununun 285. maddesinde yer alan babalık karinesinin sıhhati için kurucu bir unsur değildir. Dolayısıyla çocuğun nüfus siciline kaydedilmemiş olması, TMK"nun 301.maddesi kapsamında babalık davasının görülmesine ve araştırılmasına engel teşkil etmez.
Çocuğun nüfusa tescili yönünden ise, doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, haklarında ölüm araştırması mevcut kişilerin ölüm araştırmasının yapılması ve ilgililerin ölüm kaydının nüfusa işlenmesi de idari işlem niteliğindedir.
Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile dava dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve dosyaya sunulan doğum raporuna göre; dava dışı ..."in 03.04.2004 tarihinde "..." adında bir kız çocuğu doğurduğu, çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kurulduğundan somut uyuşmazlık anne ... esas alınarak çözüme kavuşturulmalıdır. ..., 19.07.1993 tarihinde davacı ... ile evlenmiş olup, iş bu evlilik 12.07.2001 tarihinde boşanma ile sona ermiştir. ... ikinci evliliğini ise 19.07.2001 tarihinde davalı ... ile yapmış, bu evlilikte 09.09.2005 tarihinde boşanma ile sona ermiştir. Çocuk ... ise ..."in davalı ... ile evlilik birliği içinde 03.04.2004 tarihinde dünyaya geldiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda çocuğun "evlilik içinde doğmuş olması" sebebiyle davalı ... ile soybağı ilişkisi mevcuttur (TMK. m. 285). Çocuğun nüfusa tescil edilmemiş olması, bu durumu değiştirmez. Babalık davası açma hakkı anaya ve çocuğa tanınmış (TMK. m. 301/1) olup, baba olduğunu iddia eden kişinin "babalık davası" açma hakkı bulunmamaktadır. O, ancak Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde sayılan hallerde "soybağının reddi" davası açabilir. Davacı, küçüğün babası olduğunu iddia ettiğine göre, dava, küçükle davalı ... arasında kurulmuş bulunan soybağının reddi isteğini de ihtiva ediyor ise de, Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde gösterilen haller bulunmadığına göre, soybağının tespiti istemli babalık davasının bu nedenle reddi gerekmektedir.
Küçük ..."nın nüfusa tescili istemi yönünden ise doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek bu istemin de görev yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; yukarı açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle ret kararı verilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK"nun 438/son maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme talebinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.