Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/1466 Esas 2016/8767 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1466
Karar No: 2016/8767
Karar Tarihi: 02.05.2016

Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/1466 Esas 2016/8767 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen karara göre, sanık hakaret ve tehdit suçlarını işlemiş ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak temyiz isteği üzerine yapılan incelemelerde, hakaret suçuna verilen cezanın temyiz edilemez olduğu anlaşılmıştır. Tehdit suçuna ilişkin karara ise temyiz isteğinin reddi nedeni bulunmadığı belirtilmiştir. Kararda, mahkeme kararlarının tutarlı olması gerektiği, iddia ve savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açıkça yer alması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanının açıklanması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak, bu hususlara uyulmadığı ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verildiği belirtilerek, hüküm bozulmuştur. Kanunlar ise şöyle belirtilmiştir:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi
- 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi
- Anayasanın 141. maddesi
- CMK’nın 34. ve 230. maddeleri.
4. Ceza Dairesi         2014/1466 E.  ,  2016/8767 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Hakaret suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... müdafıinin, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B)Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, aşamalarda üzerine atılı suçları inkar eden sanığın savunmaları ile tanıklar ..., ... ve ...’in sanığın tehdit etmediğine yönelik anlatımlarına neden itibar edilmediği karar yerinde açıklanıp tartışılmadan ve katılan ile diğer tanıklar ... ve ...’nin, sanığın tehdit ettiğine ilişkin beyanlarının hangi nedenlerle üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafıinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamaye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.