Tehdit - mala zarar verme - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/2617 Esas 2016/8766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2617
Karar No: 2016/8766
Karar Tarihi: 02.05.2016

Tehdit - mala zarar verme - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/2617 Esas 2016/8766 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2016/2617 E.  ,  2016/8766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A)Yaralama suçlarına ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliklerine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... müdafiinin, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B)Diğer suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
    Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, sanık hakkında tanzim edilen iki ayrı iddianamedeki 20.03.2013’de bir kez basit tehdit ve 21.03.2013’de ayrı saatlerde iki kez birlikte tehdit iddiaları hakkında hangi kararların verildiği ve bir mahkumiyet ile bir beraat kararının hangi tarih ve saatlerdeki tehdit suçlarını kapsadığının dosya kapsamından belirlenemediği anlaşıldığından ve bu karışıklığın giderilmesi gerektiğinden, yetersiz gerekçeyle karar verilmesi,
    2-Sanığa isnat edilen birden fazla tehdit suçu ile ilgili olarak, TCK’nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    3-Koşulları bulunmasına rağmen, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Mala zarar verme suçu açısından, iddianamedeki anlatım ve sevkin TCK’nın 152/2-a maddesi kapsamına uyduğu ve aynı Kanunun 152/1. maddesi uyarınca tayin edilecek temel cezanın bir kat artırılması gerektiği gözetilmeyerek sanığa eksik ceza tayini,
    5-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.