Esas No: 2021/971
Karar No: 2021/2505
Karar Tarihi: 18.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/971 Esas 2021/2505 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/971
Karar No : 2021/2505
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 22/09/2020 tarih ve E:2017/10964, K:2020/3787 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile yine aynı Kurulun ...tarih ve ...sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı tüm özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 22/09/2020 tarih ve E:2017/10964, K:2020/3787 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ...Bölge Adliye Mahkemesi .... Ceza Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 1 yıl 8 ay 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeden kesinleştiğinin anlaşıldığı,
ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı ...Bölge İdare Mahkemesi .... Ceza Dairesinin E:...sayılı dosyasında, davacının T.B. adına kayıtlı ancak kendisinin fiili kullanımındaki ...nolu GSM hattı ile 23/08/2014-02/02/2015 tarihleri arasında ByLock uygulamasına 3446 kez bağlantı kurduğunun tespit edildiğinin görüldüğü; davacının amcası T.B.nin ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin tespit ve davacının, hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan yürütülen ceza yargılamasındaki, kendi beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından ...GSM numarasından, ByLock uygulamasının yüklendiği, bu program üzerinden diğer örgüt üyeleri ile irtibata geçildiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, sınavlara örgütün hâkim - savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, meslek stajını yaptığı dönemde örgüt evinde kaldığına, örgütün hâkim - savcı sınav çalışma evlerine öğrenci topladığına, mesleğe başladıktan sonra da örgütle bağını koparmayıp örgütün sivil imamlarıyla görüştüğüne, cemaat içinde aktif biri olduğuna, örgütle bağını koparmaya çalışan kişilerle örgüt adına iletişim kurmaya çalıştığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ve davacının beyanlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı tüm özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği,
Öte yandan davacı tarafından, davalı idarece birinci savunma dilekçesinin yasal cevap verme süresinden sonra verildiğinden bahisle söz konusu dilekçenin dikkate alınmaması gerektiğinin ileri sürüldüğü, ancak dava dilekçesinin 22/05/2018 tarihinde davalı idareye tebliğ edilmesi üzerine 25/05/2018 tarihinde davalı idarece cevap verme süresinin uzatılması isteminde bulunulduğu ve Dairelerince 05/06/2018 tarihli ara kararı ile verilen ek süre içerisinde 17/07/2018 tarihinde davalı idarece savunma dilekçesinin sunulduğu anlaşıldığından, davacının söz konusu iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, meslekten çıkarma kararı verilirken 2802 sayılı Kanun'un emredici hükümlerine rağmen yazılı veya sözlü olarak savunmasının alınmadığı, kararda şahsına yönelik hiçbir somut isnatta bulunulmadığı, yargı aşamasında davalı idare tarafından sonradan delillerin tamamlanmasının işlemin hukuka aykırılığını ortadan kaldırmayacağı, meslekten çıkarma kararının olağanüstü hâli gerekli kılan durumla değerlendirildiğinde ölçüsüz bir tedbir niteliğinde olduğu; Dairenin hakkında verilen darbe ile ilişiği olmadığı kararını yok sayarak, özel hayatın gizliliği hakkına müdahalenin meşru olduğuna kanaat getirmesinin hatalı bir yorum olduğu, HSK Genel Kurulu'nun gerekçeli kararında FETÖ/PDY isimli örgüt ile irtibatının sabit olduğu belirtildiği, halbuki bu konuda hakkında yürütülen adli soruşlurmanın halen devam ettiği, bu itibarla masumiyet karinesinin ihlal edildiği; iptali istenilen kararda FETÖ/PDY isimli örgüt ile aidiyet, irtibat ve iltisaklı olabileceği yönünde soyut bir gerekçe gösterilerek kişiden kişiye değişebilecek bir değerlendirme yapıldığı, bu iddiaları destekleyici somut bir delil sunulamadığı; meslekten çıkarma kararına karşı, kararı veren Genet Kurul'a yeniden inceleme talebiyle başvuru yapılabilmesi öngörülmekle birlikte, bu durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 13. maddesinde yer alan etkili başvuru hakkını ihlal eder nitelikte olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 22/09/2020 tarih ve E:2017/10964, K:2020/3787 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 18/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.